Muhabbetullahın alameti
“Allah sevgisinin âlâmeti, Kur’an sevgisidir. Kur’an sevgisinin alameti, peygamber sevgisidir. Peygamber sevgisinin alameti, onun sünnetine ve güzel ahlakına tâbi olmaktır. Sünnete tabi olmuşluğun alameti, ahiret hayatını unutmamaktır. Ahiret hayatını unutmamış olmanın alameti, muhterisçe dünyaya bağlanmaktan, haram ve gayri meşru kazançlar sağlamaktan kaçınmaktır.”
Sehl-i Tusteri -rahmetullahi aleyhi-
Kutupları kutup eden O’na uymaktır
“Kutubları kutub eden, Evtad’ın evtad olmasına amil olan, Evliyayı da evliya kılan; ancak Allah Resulüne tazimleridir ve O’nu tam anlamaları, getirdiği şeriat esasına hakkıyla sarılıp saygıda kusur etmemeleri. Bir de onun edebi ile edepli olmaları olmuştur... Başka türlü olamaz...”
Ahmed’ül Mül’im -rahmetullahi aleyhi-
Ona uymayan batıldır
“Hz. Peygamberin sünnetine uymayan her hareket batıldır.”
Ahmet Havari -rahmetullahi aleyhi-
Hava da uçsa ne yazar!
“Birisini görseniz ki gökte uçsa yahut suyun üzerinde yürüse veya ateş yese veyahut da bunlara benzer bir şey yapsa fakat Allah’ın farz kıldığı şeyleri terk etse ve peygamberin güzel ahlakına uymasa biliniz ki o kimse, yalancı ve düzenbazdır.”
İmam-ı Gazali -rahmetullahi aleyhi-
Allah’a vardıran en emin yol
“Allah’a vardıran en emin yol; en rahat ve en mamur, şüphelerden en uzak yol, sözde ve işte, Peygamber sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin Sünnet’ine tâbi olmaktır. Gaye ve niyet, hep bu yolda olmalıdır.”
Hasan Cüzcani -rahmetullahi aleyhi-
Kitap ve Sünnet’e sarılırsa…
“Kim ki Kitaba (Kur’an’a) ve Sünnet’e, yani peygamber sallallahu aleyhi veselleme tabi olursa...
Bir de bütün işlerinde Sahabe’yi izlerse...
Sevap alma işinde, hemen hemen Sahabe ile bir olur.”
“Hak yol açıktır. Kitap ve Sünnet önümüzdedir. Hicret ve Rasûlullahın sohbetiyle ümmetin önünde olan Sahabelerin fazileti bilinmektedir. Kim, bu Kitaba ve sünnete sarılır, nefsinden ve halktan uzaklaşır ve kalbiyle Allah’a hicret ederse o, özünde ve sözünde doğru birisidir ve hak üzeredir.”
Ebu Bekir Tamistani -rahmetullahi aleyhi-
Dışı sünnetle mamur eder…
“Kim; gözünü haramlardan ve nefsini şehvetlerden sakınır, içini murakabeyle, dışını da sünnete tâbi olmakla mamur eder, kendini helâl yemeye alıştırırsa, feraset ve görüşünde hata etmez.”
Şah bin Suca’ el-Kirmânî -rahmetullahi aleyhi-
Daha şerefli bir makam yoktur
“Kim; sünnetin edebine yapışırsa Allah, onun kalbini, marifet nuruyla nurlandırır. Allah’ın Habibine emir, fiil ve ahlakta uymaktan daha şerefli bir makam yoktur.”
Ebu’l-Abbas Ahmed bin Sehl -rahmetullahi aleyhi-
Allah’a giden yolun delilidir
“Allah’a giden yolu bilen kimsenin, o yoldaki seyahati kolay olur. Allah’a giden yolda, Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellemin hallerine, fiillerine ve sözlerine uymanın ötesinde, başka bir delil yoktur.”
Ebû Hamza el-Bağdadî -rahmetullahi aleyhi-
Allah ile dostluk
Allah-u Teâlâ ile dostluk ve güzel edeb; devamlı ondan korkmak ve murakabe halinde bulunmakla olur. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem ile dostluk da sünnetlerine tâbi olmak ve zâhirî ilimlere bağlı kalmakla olur.”
Ebû Osman el-Hîrî -rahmetullahi aleyhi-
Hadisle amel edenlerin yolu
“Cennete giden yollar içinde, hadisle amel edenlerin yolundan daha doğru bir yol yoktur.”
Şâz bin Yahya -rahmetullahi aleyhi-
Karanlığa lamba ile gir
“Karanlığa lamba ile gir. Bu lamba da Allah'ın Kitabı ve Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin sünnetidir. Sakın bu ikisinden ayrılma. Eğer kalbine bir hatıra gelirse onu derhal Kitap ve sünnetin ölçülerine vur.”
Abdulkadir Geylânî -rahmetullahi aleyhi-
Uymayan faziletli değil rezilânedir
“Kitap ve sünnete uygun olmayan, bu ikisinden istifade etmeyen, görüşlerinde bu ikisinden yardım almayan ve onlara dayanmadan olduğu gibi tek başına ortaya çıkan her ilim, faziletli değil, rezilânedir. Bu gibi ilimlerle insan dünya ve âhirette hafif, aşağılık ve rezil olur.”
İmam Sühreverdî -rahmetullahi aleyhi-
Tefsirini sünnete bırakmıştır
“Allah’ın bizlere nimet olarak bahşettiği sünnet, İslâm nimeti gibidir. Çünkü aziz Kitabın tefsirini, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin sünnetine bırakmıştır. Diğer taraftan, ona itaat etmeyi, Kendisine itaatla birlikte zikretmiştir.”
Ebû Talib el-Mekkî -rahmetullahi aleyhi-
GÜLİSTAN
