TAKKECİ İBRAHİM AĞA CAMİSİNİN HİKâYESİ
2016-03-28 16:26:18 Yönetici 0 Yorum

TAKKECİ İBRAHİM AĞA CAMİSİNİN HİKâYESİ

Zenginlik de bir imtihandır… Her insan bulunduğu halde imtihandadır. Yoksul, yoksulluk halinde imtihanda; varlıklı da varlıklı halinde imtihandadır. İnsanlar bulundukları halin imtihanını verebilmek için ekonomik imkânı mütevazı durumda olanlar, bulundukları hale şükretmeli, tahammül göstermeli, “Bu da geçer ya Hu” diyerek Rabbimizden iyi günlerin geleceğini ümitle beklemeliler. Müsait durumda olanlar da şımarmamalı, isyana, günaha sapmamalı, onun mükellefiyetini yerine getirmeli ki, o da zenginlikte imtihanını kaybetmesin. Size ibretli bir olay: Topkapı'da Takkeci İbrahim Ağa Camii adında bir cami vardır. Bu cami, geçmiş devrin çini sanatını da bugüne taşımıştır. Bu Caminin... Devamını oku
YAŞAR ALPTEKİN’İN HİDAYET ÖYKÜSÜ
2016-03-28 16:25:38 Yönetici 0 Yorum

YAŞAR ALPTEKİN’İN HİDAYET ÖYKÜSÜ

Hayatının dönüm noktası Manken ve sinema oyuncusu Yaşar Alptekin, şöhret ve zenginlik içinde her türlü dünya nimeti önüne serilmiş bir halde yaşıyordu. Allah ve ahiret korkusundan, namazdan bihaber bir hayatı vardı. Hatta bu hayatından doğan boşluktan dolayı, birkaç defa intihar girişiminde bile bulunmuştu. Hayatı böyle iniş çıkışlarla geçiyordu… Bir gün, iş dönüşü eve gitti. Bir açılışa yetişmesi lazımdı. Evde ses olsun diye televizyonu açmıştı ve içeri girip hızla kıyafetlerini değiştirmek üzereyken, televizyonun açılışıyla şu cümle yankılar yaparak içeriye doldurdu: “Ünlü iş adamlarımızdan Sakıp Sabancı vefat etti. Cenazesi, yarın öğlen namazını... Devamını oku
ÇOBAN ABDULKADİR'İN DAVETİ
2016-03-28 16:25:02 Yönetici 0 Yorum

ÇOBAN ABDULKADİR'İN DAVETİ

Yörenin sevilen alimi Günümüz âlimlerinden Seyda Muhammed el-Konyevi Hazretlerinin, dayısı Seyda İbrahim Faruki el-Belli Hazretleri, Mardin-Kızıltepe’de yaşamış ve 26 Şubat 2007 tarihinde ahirete irtihal etmiştir. Kendileri, yöre halkının çok sevdiği, bölgenin kanaat önderlerinden, ilmi ve güzel ahlakı ile insanlara rehber olmuş, fazilet sahibi bir âlim idi. Bir talebesi anlatıyor... Seyda İbrahim Farukî Hazretleri yaşantısı ve ahlakı ile örnek bir insandı. Tepeden tırnağa, her şeyi ile Allah Resulüne benzemeye çalışan kâmil bir mümin, Peygamber varisi Rabbani bir âlimdi. Çok sade giyinir, yaşantısında sadeliğe önem verirdi. Cömertlik, hilim, yardımseverlik ve hassaten de tevazu gibi... Devamını oku
‘EVLAT KATİLİ’
2016-03-28 16:24:23 Yönetici 0 Yorum

‘EVLAT KATİLİ’

Uzun yıllardır, bu sevinçli haberi bekliyordu. Sanki ayakları yerden kesilmiş heyecanından uçuyordu. Hemen beyine, annesine, ne bileyim, onun derdini yüklenen herkese bu müjdeli haberi vermeliydi. Hızlı hızlı hastane merdivenlerinden indi. Gördüğü herkese gülümsüyordu. Kapıdaki dilenci çocuğa çıkarıp 20 lira verdi. Çocuk şaşkınlık içinde gözleri faltaşı gibi açılmış: - Bu çok değil mi abla? Diyebildi. Tebessüm ederek yolun karşısına geçti. Bir taksiye binip doğruca beyinin dükkânına gitti. İçeride müşteriler vardı. Telaşla içeri girince beyi: - Ne oldu Hatice? Diye sordu. Hatice: - Seninle çok önemli bir konuyu konuşmam lazım. Burada olmaz! Deyince, beyi merak içinde onu bir... Devamını oku
EY İBRAHİM AMCA’LAR! NEREDESİNİZ?
2016-03-28 16:23:47 Yönetici 0 Yorum

EY İBRAHİM AMCA’LAR! NEREDESİNİZ?

Yürekleri tutuşturan bir hidayet öyküsü Yahudi çocuğu ve İbrahim amcası Bu yaşanmış gerçek bir hikâye. Mısırlı bir dava adamı olan, Doktor Saffet Hicazi’den nakledilmiştir. İbrahim Amca Türkiye’den bir müslüman, Fransa’da yaşıyor ve mütevazı bir bakkal dükkânı vardır, daha doğrusu küçük bir marketi. Ondan alışveriş yapan bir sürü site sakini oturmaktadır dükkânının çevresinde; her milletten, her dinden, her renk ve ırktan pek çok insanlar… Olayımızın kahramanı Cad, 7 yaşında bir Yahudi çocuğudur. Cad, her gün gelir ve İbrahim Amca’dan alışveriş yapar, her gelişinde de sahibine hissettirmeden (!) bir çikolatayı cebine indiriverir. Bu, aylarca böyle devam eder.... Devamını oku
İBRETLİK BİR HİDAYET HİKâYESİ
2016-03-28 16:23:11 Yönetici 0 Yorum

İBRETLİK BİR HİDAYET HİKâYESİ

Tohum saç, bitmezse toprak utansın! Hedefe varmayan mızrak utansın! Hey gidi küheylan, koşmana bak sen! Çatlarsan, doğuran kısrak utansın! ‘Nasıl vesile olsam?’ Gayrimüslimlerin bulunduğu bir vilâyetimizde, tanınmış bir Hocaefendi camiye gidip gelirken, yolu üzerinde oturan bir gayrimüslime alâka ve yakınlık tezahüründe bulunur, hal hatır sorar geçermiş. Bu durum zamanla devam edip giderken, gayrimüslimin iç dünyasında, Hocaefendiye karşı bir sevgi ve alâka uyanmış. Hocaefendi bu durumu fark edince ilgisini daha da arttırmış. Bu defa gayrimüslim zat, Hocaefendiyi bir sabah namazından sonra kahve içmek ve sohbet etmek için evine davet etmek istemiş. Durumu ailesine açmış, ailesi,... Devamını oku
SREBRENİTSA KATLİAMI
2016-03-28 16:22:36 Yönetici 0 Yorum

SREBRENİTSA KATLİAMI

Tarih: 11 Temmuz 1995. Yer Avrupa’nın neredeyse göbeği… Dahası, Birleşmiş Milletlerin güvenli bölge ilan ettiği Srebrenitsa… Güvenliği sağlamak gerekçesiyle Müslümanların elindeki silahları toplayan BM barış gücü, onlara güvenlik vaat etmişti. 400 silahlı Hollanda barış gücü askerinin güvencesine sığınan, kadın erkek ve çocuklar, tamamen savunmasız bir haldeydi. Savaştan önce nüfüsu 24 bin civarı olan kentin nüfusu diğer bölgelerden gelen mülteci göçleriyle 60 bin civarına ulaşmıştı. Artık Srebrenitsa 'açlık' ve 'hastalıklar' ile mücadele eden bir 'toplama kampı'na dönüşmüştü. Barış Gücü, Müslümanların silahlarını topladı, ancak güvenliklerini sağlamadı.... Devamını oku
HALEPÇE KATLİAMI
2016-03-28 16:22:07 Yönetici 0 Yorum

HALEPÇE KATLİAMI

24 yıl önce bugün, 16 Mart 1988 günü, tarihe kara bir leke olarak geçecek korkunç bir katliam yaşandı. Korkunç olay, İran-Irak savaşı tüm şiddetiyle devam ederken meydana geldi. Baas rejiminin “el-Enfal Hareketi” ismini verdiği operasyonda, Irak'ın kuzeyindeki Halepçe kenti, savaş uçakları tarafından 3 gün boyunca kimyasal gazlar içeren bombalarla bombalandı. Bu katliam, Hiroşima ve Nagazaki’den sonra, insanlık adına vahşet içerikli en büyük insanlık suçu olarak değerlendirilmektedir. Resmi rakamlara göre, 5 bin sivil kimyasal gazlardan zehirlenerek öldü, 7 bini aşkın kişi de yaralandı. Olay nedeniyle 1 milyondan fazla kişi İran'a sığındı. Daha sonra da Türkiye’ye yüzbinlerce... Devamını oku
SURİYE'DE 5 GÜNDÜR İKİ GAZETECİ KAYIP
2016-03-28 16:21:26 Yönetici 0 Yorum

SURİYE'DE 5 GÜNDÜR İKİ GAZETECİ KAYIP

Milat Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ali Adakoğlu, 5 Mart'ta Suriye'ye giriş yapan arkadaşlarından 10 Mart'tan beri bilgi alamadıklarını ve hayatlarından endişe ettiklerini söyledi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’ye 5 günden bu yana haber alınamayan Gerçek Hayat dergisi Ortadoğu temsilcisi ve Milat gazetesi yazarı Adem Özköse ile kameraman Hamit Coşkun hakkında Şam yönetimiyle girişimde bulunduklarını söyledi. Kendilerine haber ulaşır ulaşmaz, yoğun bir çaba içine girdiklerini belirten Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Gerek Suriye yönetimi, gerek ilgili bütün taraflarca girişimlerde bulunduk, bulunmaya da devam ediyoruz. Bu tür durumlarda dahi saygı gösterilmesi... Devamını oku
AYIRIMCILIĞA UĞRAYAN HANGİSİ
2016-03-28 16:13:40 Yönetici 0 Yorum

AYIRIMCILIĞA UĞRAYAN HANGİSİ

Bir kadın, uçakta zenci bir adamın yanında oturuyordu. Durumdan rahatsızlığını belli edercesine, hostesten başka bir yer bulmasını istedi. Zira öylesine kara derili, antipatik olduğunu düşündüğü birisinin yanında oturamazdı. Hostes, tüm uçağın dolu olduğunu, fakat birinci sınıfta yer olup olmadığına bakacağını söyledi. Diğer yolcular, şaşkınlık ve tiksintiyle olayı izliyorlardı. Bu kadının sadece terbiyesizliğine değil, bir de birinci sınıfta yolculuğu devam edeceğine şahitlik edecek olmaları hayret vericiydi. Zavallı adamcağız çok kötü bir durumda aşağılanmış, horlanmış hem de etnik ayrımcılığa tabii tutulmuş olmasına rağmen, cevap vermemeyi tercih etti. Bu yüksek... Devamını oku
BABALAR EVLATLARA NE BIRAKIR?
2016-03-28 16:13:04 Yönetici 0 Yorum

BABALAR EVLATLARA NE BIRAKIR?

A. Şerif İzgören anlatıyor: “Bir toplantıya gideceğim. Baktım geç kalma ihtimalim var, bindim bir taksiye, muhabbetçi bir arkadaş. O anlatıyor ben dinliyorum. Tam işyerinin önüne geldik. Ankara’da Bakanlıklar… Diyelim ki, taksi parası 9.75 TL. tuttu, ben 10 TL. uzattım. Hani hepimizin yaşadığı sahne vardır ya, taksici üstünü arıyormuş gibi yapar, siz de para üstünü alabilmek için bir ayak dışarda, inmemek için debelenirsiniz. Tam o sahne olacak… Şoför, “Para üstü var mı?” diye aranmaya başladı. - Üstü kalsın kardeşim, dedim. Döndü bana doğru: - Vaktin var mı ağabey? Dedi. - Evet, dedim tek ayağım hala dışarıda… Dörtlülere bastı, trafik dört şerit akıyor, indi... Devamını oku
MAHMUT HOCA’YI CAMİDEN NASIL NEFRET ETTİRDİLER?
2016-03-28 16:12:22 Yönetici 0 Yorum

MAHMUT HOCA’YI CAMİDEN NASIL NEFRET ETTİRDİLER?

Camiden nefret ettirilmesi ‘Hababam Sınıfı’nın meşhur ‘Kel Mahmut’u! Mahmut Hoca olarak akıllarda kalan Münir Özkul’un, camiden nasıl soğutulduğunu okuyunca şaşırmıştım. “Namazla Diriliş Platformu”nun kurucularından Sayın Ahmet Bulut’un, “Çocuklarımıza Namazı Nasıl Sevdirelim?” kitabından okuduğum olayı, aynen aktarıyorum. Münir Özkul, dindar bir babanın çocuğudur. İstanbul’un Bakırköy ilçesinde çocukluğunu ve gençliğini yaşamıştır. İlkokulu Kartaltepe’de okumuştur. Kartaltepe ilkokulunun avlusu, aynı adı taşıyan Caminin bahçesine bitişiktir. Vakit bahardır ve caminin bahçesinde çiçekler rengârenktir. Teneffüse çıkmış olan küçük Münir, etrafına... Devamını oku
Şiir Edebi Yazılar Genç Köşe Sıradışı Olaylar Takvim Hikmetli Sözler Tavsiye Edilenler Sizden Gelenler
1
2016 Zümra İlim | All Rights Reversed.
Web Tasarım: Markalize