SÜNNET VE NAFİLE NAMAZLARIN FAZİLETLERİ
2016-03-04 13:49:06 Yönetici 0 Yorum

SÜNNET VE NAFİLE NAMAZLARIN FAZİLETLERİ

Günlük 12 rekât sünnet namaz kılmanın fazileti Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: “Her gün farzdan başka Allah rızası için on iki rekat nafile namazı kılan her müslüman kul için Allah-u Teala mutlaka cennette bir köşk yapar.” (Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai)  Ebu Davud, şu cümleyi ekledi: ..Öğleden önce dört, sonra iki, akşam namazından sonra iki, yatsı namazından sonra iki ve sabah namazından evvel iki rekat.. (Ebu Davud) “Kim öğlenin farzından önce dört, sonra dört rekat sünneti kılmaya devam ederse Allah (Celle Celaluhu) ona cehennemi haram kılar.(Ahmed b. Hanbel, Ebu Davud, Nesai, Tirmizi) “Sabah namazının iki... Devamını oku
MAKSAT ‘KERAMET’ DEĞİL ‘İSTİKAMETTİR’
2016-03-04 13:40:59 Yönetici 0 Yorum

MAKSAT ‘KERAMET’ DEĞİL ‘İSTİKAMETTİR’

Keşif keramet hevesi Bazıları tasavvufu, sufiliği, keşif ve keramet gösterme yolu zannederler. Veli, Evliya denilince de kerametler gösteren, harikulade haller zuhur eden kimseleri akıllarına getirirler. Oysa en büyük keramet, Kur’an ve Sünnet’ten kıl payı sapmadan, dosdoğru olmak anlamına gelen istikamettir. Nefis, keramet ve olağanüstü şeyler görüp zevklenmek ister. Hâlbuki Allah-u Zülcelal, şöyle emreder: “Hâlbuki onlara, ancak dini Allah’a has kılarak, hakka yönelen kimseler olarak O’na kulluk etmeleri, namazı kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte, bu dosdoğru dindir.” (Beyyine; 5) Yüce Allah’ın gösterdiği istikamette gidenler O’na ulaşır. Buna ilahi rızaya... Devamını oku
MARMARA YÜRÜYÜŞÜ
2016-03-04 13:40:13 Yönetici 0 Yorum

MARMARA YÜRÜYÜŞÜ

Tekbirlerle yürüdü Müslümanlar İHH her yıl olduğu gibi bu yılda, Gazze’ye doğru yola çıkan insani yardım filosunun saldırıya uğrayışının yıldönümü vesilesiyle çeşitli etkinlikler düzenledi. 31 Mayıs 2010 tarihinde, ambargo altındaki Gazze şeridine doğru yola çıkan Mavi Marmara gemisi, İsrail’in saldırısına uğramıştı.  Bu saldırıda şehit düşen kardeşlerimizi ve bilhassa Filistin’deki zulmü unutturmamak için 31 Mayıs Cumartesi günü, bir ucu Sultan Ahmed Meydanı’nda başlayıp diğer ucu Sarayburnu’nda biten bir yürüyüş düzenlendi.  Son derece coşkulu geçen yürüyüşe, çevreden geçen vatandaşlarımız da turist olarak ülkemizde bulunan Müslümanlar da... Devamını oku
TATİLDE ÇOCUKLARINIZI AHİRETE HAZIRLAYIN
2016-03-04 13:39:24 Yönetici 0 Yorum

TATİLDE ÇOCUKLARINIZI AHİRETE HAZIRLAYIN

‘Tatildir, gezip eğlensinler’ Tatiller, iyi bir dinlenmenin yanında, kişinin gelişmesi, yenilenmesi, yepyeni şeyler öğrenmesi için de birer fırsattır.  Tatiller, dinimizi öğrenmemiz, oturup düşünerek hatalarımızı tespit edip düzeltmemiz, toparlanabilmemiz için de iyi birer fırsattır. Aileler çocuklarına bunu anlatmalılar. Çünkü pek çoklarımız, eğer bir kursa gitmemiş veya ailemizden öğrenmemişsek şayet, namazlarda okuduğumuz Zammı Sureleri, Kur’an okumayı, hatta namaz kılmayı, yaz tatillerinde gittiğimiz camilerden öğrenmişizdir.  Dini eğitimin zayıf olduğu, çocukların bilgisayar, internet, oyun gibi sanal dünya araçları arasında kaybolduğu bir zaman diliminde, okul... Devamını oku
FİTNE ZAMANI NASIL DAVRANMALI?
2016-03-04 13:38:48 Yönetici 0 Yorum

FİTNE ZAMANI NASIL DAVRANMALI?

Toplumsal fitneler imanı hedef alabilir! Dünya hayatının bir takım fitneleri, kişiyi günaha sürüklese belki ondan şefaat ile kurtulmak yahut cezasını çekip yine cennete girmek mümkün olabilir. Ama bir de Peygamberimizin bizi uyardığı imanı hedef alan fitneler vardır: “Karanlık gecelerin parçaları gibi fitneler vardır ki, kişi o fitnelerde mü'min olarak sabaha erer, akşama kâfir olur; mü'min olarak akşama erer, sabaha kâfir çıkar…” (Ebu Davud, Fiten, 2)  Toplumsal fitneler, bazen o kadar akıl karıştırıcıdır ki hak ile batılı birbirinden ayırmak o kadar kolay olmaz. Hatta fitneleri yayanlar, bunu güya ıslahat namına yapar, kendilerine kurtarıcı süsü verirler: “Onlara;... Devamını oku
ÇIKIP GELSE RESûLULLAH!
2016-03-04 13:37:55 Yönetici 0 Yorum

ÇIKIP GELSE RESûLULLAH!

Hangimiz sevinç çığlıkları atmayız? “Kâinatın Efendisi tekrar dünyayı şereflendirdi” deseler mutluluk gözyaşlarımız çağlayan olup akar. Şüphesiz ki O’na hepimiz yüreklerimizi açarız. Mübarek elini öper öper, başımıza koyarız. O gül kokusu gitmesin diye, günlerce elimize ve alnımıza su değdirmeyiz. O’nu gören gözlerimiz başka bir şeye bakmak istemez.  Çıkıp gelse Resulullah! Bugüne kadar yaptıklarımızı düşününce kızarır mı yüzümüz? Günah galerimiz önümüze serilse o mübarek aydınlık yüze bakmaya cesaret edebilir miyiz? Pişmanlıklarımız katmerleşip kararan ruhumuzu sıkmaz mı?  Kendimizi zamanın kokuşmuşluğuna, sözde modern hayatın akışına... Devamını oku
NEFSİNİ ALLAH’A TESLİM ET!
2016-03-04 13:37:21 Yönetici 0 Yorum

NEFSİNİ ALLAH’A TESLİM ET!

Kötü hâllerini ıslah et, iyi olmaya bak. Özünden ve sözünden dedikoduyu at! Bunu Peygamberimiz emreder ve şöyle der: “Gücünüzün yettiği kadar, sıkıntı veren dünya işlerini bırakınız.” Ey dünyayı bilmez! Dünyanın içini bilseydin onun kötü şeylerini almaya bakmazdın. Onun bütünü bir derttir; gelse insanı yorar, gelmeyecek olsa üzer. Hakk'a karşı irfan sahibi olsaydın, her şeye O'nun emri ile bakardın. Lâkin O'na karşı cahilsin. Ne Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizi ne de diğer nebileri iyi tanıyorsun. Hele Allah’ın veli kullarını hiç bildiğin yok. Yazık sana! Senden önce gelenlere dünya neler etti, çoğunu bilmektesin; ama hiç birinden öğüt aldığın yok.... Devamını oku
HAYATIN AMACI DÜNYA DEĞİL!
2016-03-04 13:36:40 Yönetici 0 Yorum

HAYATIN AMACI DÜNYA DEĞİL!

İki günlük taze kabrin başında... Hayatın esas amacının ahiret olduğunu unutmayalım.  “Beklenmedik bir trafik kazasıyla dünyadan ayrılan benden genç bir dostun, taze kabrinin başında oturdum. İki küçücük erkek çocuğu, hanımı, anne-babası ve hayattaki bazı yakın akrabaları da o iki günlük mezar toprağının başında, güneşin altında sessizce bekliyorlardı. Düşündüm ve kendime sordum: “Hayat bu kadarcıkmış. Bugün buradayım ve yakında, şimdi kalbimi ele geçiren her şeyi bırakıp orada olacağım. O gün, her an gelebilir üstelik. Gideceğim kesin ve gecikeceğinin hiçbir garantisi yok. Ölüm yaşa başa bakmıyor. Bu kaçınılmaz gerçeğimi her gün hatırlayarak mı... Devamını oku
BÖYLE GELMİŞ BÖYLE GİDER (Mİ?)
2016-03-04 13:36:06 Yönetici 0 Yorum

BÖYLE GELMİŞ BÖYLE GİDER (Mİ?)

‘Öğrenilmiş çaresizlik’ten kurtulmak mümkün… İki aşamalı bir deneyde, bir kafese beş maymun konur. Kafesin ortasına bir merdiven konur ve maymunların rahatlıkla ulaşabilecekleri şekilde tavana iple muzlar asılır. Maymunlar muza ulaşmak için merdivene çıktıklarında ise üzerlerine soğuk su dökülecek şekilde su kovası ayarlanır. Maymunlar açtır. Kafesteki muzları gören maymunlar, tavandaki muzları yemek için merdivene çıkmak isterler. Her maymun, merdiveni çıkarak muzlara ulaşmak istediğinde, üzerine bir kova soğuk su dökülür. Bütün maymunlar bu denemeler sonucunda sırılsıklam kalırlar. Bir süre sonra, muzlara hareketlenen maymunlar, diğerleri tarafından engellenmeye başlanır. ... Devamını oku
DUâ VE İNCELİKLERİ
2016-03-04 13:35:21 Yönetici 0 Yorum

DUâ VE İNCELİKLERİ

‘Dua ibadetin özüdür’ Sözlükte, “birine seslenmek, çağırmak, birini bir şeye sevk eylemek, teşvik etmek ve davet etmek” (1) gibi çok değişik anlamlarda kullanılmakta olan dua, terim olarak: “Küçüğün büyükten, âcizin güçlüden ihtiyaç ve arzusunu ciddi olarak istemesi ve rica etmesi” demektir. (2) bazı ilim adamları ise duayı: “Kalbin, Allah ile konuşmasıdır”, diye tarif etmektedir. (3)  Dua, kulun, Allah’ın yüceliği karşısında aczini itiraf etmesi, sevgi ve tâzim duyguları içinde, lütuf ve yardımını istemesi demektir.  Duanın ana hedefi, insanın Allah’a halini arz etmesi ve O’na niyazda bulunması olduğuna göre; dua, kul ile Allah arasında bir diyalog... Devamını oku
UYUYANI UYANDIR!
2016-03-04 13:34:29 Yönetici 0 Yorum

UYUYANI UYANDIR!

Tebliğ vazifemiz ve dikkat edilmesi gerekenler Emr-i-bi’l-ma’ruf ne demektir? İslam medeniyetinde içeride verilecek mücadele ile dışa karşı yapılacak cihad, gerek metod olarak gerekse muhtevaları açısından birbirinden farklıdırlar. Dışa karşı, gerekirse sıcak savaş yapılır, kılıçla, silahla mücadele edilir, zulme engel olunur; canlar, mallar koyulur ortaya, gerekirse şehid olunur...  İçeride ise müspet bir şekilde iman sahibi müminlere, iyilik namına Allah ve Rasulünün emirleri hatırlatılır, anlatılır; Allah ve Rasulünün yasakladığı günahların ortadan kaldırılması için mücadele edilir. Bunun için de can ve mal, bedel olarak ortaya konulur fakat silahlar yerine insanlar... Devamını oku
SAVAŞMAK DA AHLâK-I MUHAMMEDîDENDİR
2016-03-04 13:33:47 Yönetici 0 Yorum

SAVAŞMAK DA AHLâK-I MUHAMMEDîDENDİR

‘İnfakı olmayanın namazı yoktur’ Medeniyeti korumanın şartıdır Efendimizin hayatını tetkik eden çeşitli Batılı yorumcular, Efendimizin savaşma sırrını kolay kolay anlayamamışlardır. Hâlbuki 20. asırda anlaşılmıştır ki eğer bir medeniyet korunacaksa mutlaka bir savaş garantisine ihtiyaç vardır. Nitekim İkinci Dünya Savaşı sonunda, insanları, medeniyetleri bir arada tutabilmek için NATO’nun yaptığı büyük mücadeleler ve kamuoyu oluşturulması bunun temel unsurudur. Ahlâk-ı Muhammedî’nin bir unsuru olarak, yıllar boyu düşmanların eleştirdiği bu hadise, yine onların ağzından bir itiraf olarak, “Evet, icabında insanlığı korumak için savaş yapmak zorunludur. Savaş yapmak... Devamını oku
Parantez Hayat Sermayesi Kulluk Sanatı Yansımalar İnsan'a Doğru Tefekkür Bahçesi Fikir Meydanı Mihenk Taşı Kalbin Dili Mesneviden Hikayeler
1
2016 Zümra İlim | All Rights Reversed.
Web Tasarım: Markalize