BİR AŞK BELDESİNE, KONYA’YA YOLCULUK
2016-03-23 10:33:41 Yönetici 0 Yorum

BİR AŞK BELDESİNE, KONYA’YA YOLCULUK

O BELDEYE YOLCULUK “Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.” (Âl-i İmrân; 104) Allah-u Zülcelal’in övdüğü ve kurtuluşa ermekle müjdelediği bir topluluğun içerisinde, yer alabilmek için çıkar insanlar evlerinden yola... Normal bir yolculuk değildir bu. Seyda Muhammed Konyevi kuddise sirruhu bir sohbetinde: “Ben Menzil’deyken Seyda (Seyyid Muhammed Raşid) hazretlerini ziyarete gelenler olurdu. Onlara bakıp gıpta ederdim. ‘Ben de uzak yerlerden gelip, ziyaret etseydim’ derdim” buyuruyor. Seyda Muhammed Konyevi hazretlerini gıpta ettiren yolculuklardan bir yolculuktur... Modern dünyanın debdebesinden bunalmış,... Devamını oku
YEDİ GÜZEL İNSAN
2016-03-23 10:32:46 Yönetici 0 Yorum

YEDİ GÜZEL İNSAN

Adil bir başkan, yönetici olma sorumluluğu Hadis-i Şerif Ebu Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre (İyilik adına ne varsa kendisinde toplayan) Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem (Efendimiz) şöyle buyurdu: Başka bir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde Allah Tealâ, yedi insanı, arşının gölgesinde barındıracaktır: - Adil devlet başkanı (imam, yönetici), - Rabbine kulluk ederek temiz bir hayat içinde serpilip büyüyen genç, - Kalbi mescitlere bağlı Müslüman, - Birbirlerini Allah için sevip buluşmaları da ayrılmaları da Allah için olan iki insan, - Güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma isteğine Ben Allah'tan korkarım diye yaklaşmayan yiğit, -Sağ elinin verdiğini... Devamını oku
ER MEYDANINDA AŞK DESTANI
2016-03-23 10:30:44 Yönetici 0 Yorum

ER MEYDANINDA AŞK DESTANI

‘Yitirilmiş dizelerin sonu bir türlü gelmezmiş; Bu aşka düşenlerin yüzü mütebessim; kalbi hüzünlüymüş…’ İnsan! Kâinâtın en şerefli varlığı… Buna rağmen aynı tıynetten olmakla beraber; kimi meleklerden üstün; kimi aşağıların aşağısı… Çünkü kimi ‘ulvî sevdalarda; kimi süflî yangınlarda… Yaşıyor işte… Hepsi bir şeyin peşinde ama bilmiyor… Biliyor ama yapmıyor… Bildiği gibi yaşıyor… Veya bilmediği halde kendini biliyor sanıyor… Ciltler dolusu okuyor ama icraâte düşmeyince; ve gizli bir ‘ene’ içine geliyorsa kayboluyor…. Yavaş yavaş meydan ‘er’lere kalıyor… ‘Er’lere; er meydanında aşk destanı yazanlara kalıyor… Gözyaşlarıyla iman... Devamını oku
ÂDEMOĞLU’NUN DÜNYAYLA İMTİHANI
2016-03-23 10:30:01 Yönetici 0 Yorum

ÂDEMOĞLU’NUN DÜNYAYLA İMTİHANI

'Hani Karun? Hani o kocaman saraylar?' Dünyanın yamaçlarından bir bahrı seyre dalmışken; yaşanılan asırlar, birden gözümün önünden kayıverdi. 'Kaç yaşındasın? Neler yaptın? Hani deden? Hani neslin? Hani Harun? Hani Karun? Hani o kocaman saraylar? Hani o ahu gözlüler? Hani gamzesi ok olmuş nice ciğer dağlamışlar? Hani Leyla? Hani Mecnûn? Hani inkârcılar? Hani ilk inananlar?...' Sorular, sorular ve sorular… Sonsuza doğru uzayan sorular ve tefekkürât beni, batmakta olan güneşin zayıf ziyalarından mahrûm eylemişti. Güneşte batmıştı ilâhî emir üzere… Hiç uyumayan, hiç yemeyen, hiç içmeyen, tek olan, el-Evvel ve el-Âhir olan Zât (Celle Celaluhu) bizi katına çağırıyordu: ‘Buyrun... Devamını oku
‘ZARAR BUNLARDAN GELİR!’
2016-03-23 10:29:24 Yönetici 0 Yorum

‘ZARAR BUNLARDAN GELİR!’

‘Nasihatinizi almaya geldim’ Evliyanın büyüklerinden ve hadis âlimi Abdullah bin Hazır Hazretleri, Veliyullahtan Yusuf bin Hüseyin’in dayısı ve Zünnun-i Mısrî’nin arkadaşıdır. Onunla uzun zaman sohbet etmiştir. İran’ın Rey şehrinde doğmuş ve orada vefat etmiştir. Yusuf bin Hüseyin rahmetullahi aleyh şöyle anlatır: “Mısır’a, Zünnun-i Mısrî’nin yanına gittikten sonra Rey şehrine dönmek için yola çıktım. Bağdat şehrine vardım. Dayım Abdullah bin Hazır orada idi. Hacca gidecekmiş, yanına gittim: - Nereden geldin? Buyurdu. - Mısır’dan gelip, Rey’e gidiyorum. Bana bir nasihat etmenizi isterim, dedim: -Kabul etmezsin, buyurdu. - Ederim, dedim. O yine, - Kabul etmezsin, Buyurdu.... Devamını oku
EFENDİME ARZ-U HAL
2016-03-23 10:28:34 Yönetici 0 Yorum

EFENDİME ARZ-U HAL

Ey gül-i Rânâ! Güzeller içinde yaratılmışların en güzeli; Sevgililer sevgilisi, ay ve güneşe taç giydiren eşsiz nur! Gelmiş ve gelecek olan bütün varlıklar adedince sonsuz salat ve selam sana, ailene ve ashabının üzerine olsun... Ey âlemlerin iftihar tablosu yüce peygamber! Cenab-ı Risaletpenah Efendimiz... Gittiğinden beri; çöller küskün, vadiler suskun, kâinat yaslı, ahımız var, efganımız var denizler kadar. Öyle bir zor zamanda yaşıyoruz ki Efendim; dört bir yanımız masiva, heva sarhoşluğu, meşk teraneleri, köhne kavramlar bizi öylesine kuşatmış ki; adeta yarasalar gibi ışıktan karanlığa kaçar olduk… Ne oldu bize? Kendimizi, özümüzü yani bizi biz yapan öz değerlerimizi... Devamını oku
YARDIMLAŞMA VE HAYIR ZAMANI
2016-03-23 10:27:21 Yönetici 0 Yorum

YARDIMLAŞMA VE HAYIR ZAMANI

Manevi temizlik ve arınma Oruç ayı olan Ramazan Ayı, insanın manevi yönünü daha fazla öne çıkararak, nefsanî duygu ve davranışlardan uzaklaşmasına vesile olmaktadır. Böylece diğer ayların insanın zihninde ve kalbinde bıraktığı kir ve pası temizlemek için bulunmaz bir fırsat yakalanmış olur. Oruç vasıtasıyla kendi nefsani yönlerimizi gözden geçirirken, bir yandan da kalbimizi gözden geçirmemiz gerekiyor. Şüphe yok ki Ramazan hayır ve bereket ayıdır. Bu sebeple, müslümanların birçoğu mallarının zekâtlarını bu ayda vermekte, bu ayda bağış ve yardımlarını artırmaktadırlar. Sadaka ve yardımlar Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem: “İnsanoğlu öldüğü zaman bütün... Devamını oku
KABRİSTANA BAKAN PENCEREDEN…
2016-03-23 10:25:53 Yönetici 0 Yorum

KABRİSTANA BAKAN PENCEREDEN…

Ben çok hikâyelere şahit oldum bu pencereden. Gidenin arkasından ağlayanı, uzun yol şoförü diye haber verilmeyip geldikten sonra babasının vefatını öğrenenleri… Bir sabah vakti, işçiler yola koyulmadan mezarlık yolunu tutanları… Kayınvalidesinin resmi ziyaretinin verdiği darlıktan bunalıp gizli gizli, ölen eşini ziyarete gidenleri… Koca belediye başkanının barıştıramadığı kardeşlerin birisi vefat ettiğinde, bir diğerinin kardeşinin mezarı başında ağıt tutuşunu… Tüm bunlara, mezarlığa bakan bu binaya taşındığımızdan bu yana, birkaç yılda şahit oldum. Daha başka kimler çarpmadı ki gözümün seyir defterine. Hangi birini söylesem ki? Sırf yalnızlığı kaybolsun diye,... Devamını oku
 HAKİKİ DOSTUN MÜKâFATI
2016-03-23 10:24:58 Yönetici 0 Yorum

HAKİKİ DOSTUN MÜKâFATI

Bir dostun en hakiki yoldaşı, hiç şüphesiz üzerinde hiçbir münafıklık alameti bulunmayan, hakiki samimiyeti özünde taşıyan kimsedir. Ne emanete hıyanet eder, ne yalan söyler ne de söz verdiğinde sözünden döner. Velhasıl, kişinin milyonlarca arkadaşı olsa da dostları, bir elin beş parmağını geçemeyecek kadar azdır. İnsan yarenini daha özenli seçer ya da hayatındaki tecrübelerle tek tek elenirler. Dostluktan muhabbet açılınca aklımıza ilk gelen, sahabelerden hep Hz. Ebu Bekir radıyallahu anhu oluyor. Hz. Resulullah’a dostluğu yanında, elbette Rabbine olan teslimiyeti ve muhabbeti de dikkat çekiyor. Hatta üzerine ayetler indiriliyor… “Ümmetine en şefkatli muamelede bulunan hak Peygamber... Devamını oku
 DERTLİLERİN DERMANI: HZ. RESûLULLAH (S.A.V)
2016-03-23 10:23:48 Yönetici 0 Yorum

DERTLİLERİN DERMANI: HZ. RESûLULLAH (S.A.V)

Ashabının arasına katılırdı Server-i Kâinat Efendimiz sallallâhu aleyhi vesellem tam da Allah Teâla’nın “İçinizden biri…” buyurarak tanıttığı gibi halkla bütünleşen bir peygamberdi. Halktan uzak, kendi dünyasında değil onların içinde yaşar, gününün çoğunu aralarında geçirirdi. Camide, sokakta, çarşı, pazarda onlarla birlikte olur; hastalarını ziyaret eder, cenazelerine katılırdı. Sahabelerine zaman ayırır, meclislerine gider, içlerinde özel bir yerde değil onlardan herhangi biri gibi oturur, sohbetlerini dinler, konuşmalarına iştirak ederdi. O kutlu havayı teneffüs edenlerden biri olan Zeyd b. Sâbit yaşadıklarını şöyle anlatır: “Efendimiz ile birlikte iken ahiret... Devamını oku
İFFETSİZLİK
2016-03-23 10:22:00 Yönetici 0 Yorum

İFFETSİZLİK

Zararları ve korunma yolları Hayatlarının en kritik dönemini yaşayan gençler, iffet imtihanını kazanabilmek için müstehcen, özendirici, hayale sevk eden; bakış, konuşma ve dinleme gibi eylemlerden uzak durmalıdırlar. İnsanlar genellikle düşündüklerini konuşurlar ve konuştuklarını eyleme dönüştürmek isterler. Allah’ın rızasını ve sevgisini kazanmak isteyen bir genç, bu işi baştan sıkı tutmak zorundadır. Bir kere bu imtihanı kazanırsanız, Rabbimiz sizi beğenecek, razı olacak ve kalbi huzurla sizi ödüllendirecektir. Efendimiz aleyhissalâtu vesselam, “Allah, gayri meşru şehvet peşinde olmayan genci pek beğenir” buyurarak, işte bunu müjdelemektedir. Yine, gençlerle ilgili... Devamını oku
 BAS KALBİNİN DEKLANŞÖRÜNE!
2016-03-23 10:20:57 Yönetici 0 Yorum

BAS KALBİNİN DEKLANŞÖRÜNE!

Kalbin pişmanlık dolu Allah şahit, yorgunsun. Bedenin aklını taşımıyor. Kalbinde bir darlık, hiç susmadı, susmuyor. Nefsin aklını galebe çalmış. Bir hüzün, şu kalpcağızının üstünde, aklında durduğu gibi durmuyor… Her şey sana aitken, bak hiçbir şey senin olmuyor, her şey yok oluyor. Şuracıkta boylu boyuna salınmış ellerin, şu titreyen yüzün, yerinden çıkacakmış gibi duran göğsün, hiç de senin çarpıldığın gibi çarpmıyor. Kim bu senden yabancı beden, ruhuna bıraktığı bu elem? Başkasında iğreti diye baktığın günah, şimdi üzerine oturmuş kıyafet gibi duruyor. Bedenin, korkularının, kalbin ise habis duyguların hamallığını yapıyor. Sana ait olmayan süfli acılar... Devamını oku
Parantez Hayat Sermayesi Kulluk Sanatı Yansımalar İnsan'a Doğru Tefekkür Bahçesi Fikir Meydanı Mihenk Taşı Kalbin Dili Mesneviden Hikayeler
1
2016 Zümra İlim | All Rights Reversed.
Web Tasarım: Markalize