AHMET YALÇIN KOCABAŞ İLE SEYDA HAZRETLERİNİ KONUŞTUK...
2016-03-16 13:43:13 Yönetici 0 Yorum

AHMET YALÇIN KOCABAŞ İLE SEYDA HAZRETLERİNİ KONUŞTUK...

Günahlardan hasta düşmüş Müslümanları acil olarak manevi doktorlara ulaştırmalıyız! Gülistan: Öncelikle vakit ayırıp, söyleşi talebimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Bize Seyda hazretlerini anlatmanızı istiyoruz. Ahmet ağabey, yıllardır Seyda Hazretleriyle beraber hizmet ediyorsunuz. Bir çok İslami hizmette bulunmakla nasiplendiniz. Bize Seyda Hazretleri ile tanışmanızı anlatabilir misiniz? İntisabınızın özel bir hikayesi var mı? Seyda Hazretleri ile tanışmadan daha önce de tasavvuf yolundaydık, intisaplıydık; fakat özellikle manevi olarak tasavvuftan beslenmekle beraber akli yönden olsun, bir takım şeri ve tasavvufi ölçüler konusunda olsun, bir çok çelişkiler ve... Devamını oku
BİR GECE TEFEKKÜRÜ
2016-03-16 13:41:35 Yönetici 0 Yorum

BİR GECE TEFEKKÜRÜ

Arı bal yapar, fakat balı izah edemez. Şair, şiiri yazar nasiplenenler olur ama fikre ters ise okunmaz, hayata uygulanırsa alınır. Ayna görevi yapıyorsa sürekli bakılır, satırların arasında kendini bulmak sanatıdır bu. Bunları herkes kolay kolay anlayamaz. İnsanın masumiyetinin gerçekçiliği satırlarında gizlidir. Bir elmanın yüreğine gizlenen tohum, görünmez bir elma bahçesi olduğu gibi, insan da hakikat-ı muhammedi’ye cihetiyle kainatın çekirdeği olmuştur. Binler âlemi kendisinde barındıran Allah’ın Esma’larının tamamına aynadârlık yapabilecek bir potansiyelde yaratılmıştır. Geceyse, manzara denizse, çay da varsa insan içleniyor. Dışarıda hiçbir ses yoksa, yıldızlara... Devamını oku
MEDENİYETİMİZİN SEMBOLÜ: ‘SADAKA TAŞLARI…’
2016-03-16 13:40:33 Yönetici 0 Yorum

MEDENİYETİMİZİN SEMBOLÜ: ‘SADAKA TAŞLARI…’

Yakın zamana kadar köylerde mahallenin fakir fukarasını, o beldenin ‘Emin’leri bilirdi. Bazı bölgelerde bu eminlere “Kâhya” veya “Şimbil” de denirdi. Kimin muhtaç, kimin ihtiyacı olduğunu o beldenin emini bilir, yapılan yardımlar, emin’in vasıtası ile ihtiyaç sahiplerine ulaştırılırdı. “Emin” kime ne verdiğini ulu orta dillendirip söylemezdi. Ne alan kimden aldığını bilir, ne de veren kime verdiğini bilirdi. Günümüzde kapınızda bir sürü isteyiciler türedi. Modern isteyiciler. Bir sürü mazeret ile duygularınızı harekete geçirmek suretiyle sizden istediklerini alıp gidiyorlar. Gerçekten ihtiyacı olan hayâ sahibi insanlar ise yine yoksul, yine ihtiyaçları giderilmeden, çaresiz... Devamını oku
HER ŞEYİ AKILLA İZAHA KALKIŞANLARA KARINCA HİKâYESİ
2016-03-16 13:38:58 Yönetici 0 Yorum

HER ŞEYİ AKILLA İZAHA KALKIŞANLARA KARINCA HİKâYESİ

Filibeli Ahmed Hilmiʼnin A‘mâk-ı Hayâl adlı eserinde, beşerî aklın kifayetsizliğine dair bir hikâye vardır. Hulâsaten nakledilen bu hikâyede de, Râcî uzun bir müddet görüşemediği Aynalı Babaʼyı ziyârete gider. Aynalı Baba, kısa bir hasbihâlden sonra, ona mûtâdı olduğu üzere bir kahve ikram eder ve ney üfler. Râcî bu neyi dinlerken yine hayal âleminin derinliklerine dalıp gider ve bir rüya görür. Esasen hayat da bir nevî rüyadan ibarettir. Rüyasında kendisi güya karınca beylerinden birinin şehzâdesiymiş. Sarayda hususî muallimlerle yetiştirilmekte iken, bir gün kendisine coğrafya dersi veren karınca hoca, bey babasından izin alarak onu tatbikî (uygulamalı) bir coğrafya dersi için... Devamını oku
İNSAN BEYNİNİN SIRLARI
2016-03-16 13:37:15 Yönetici 0 Yorum

İNSAN BEYNİNİN SIRLARI

'95’lerin arı ile bilgisayar kıyası Bir gazetenin bilim teknik köşesinde yayınlanan haberde, “Dünyanın en güçlü bilgisayarının (1995 senesi itibariyle) saniyede 16 milyar basit aritmetik işlemi sonuçlandırabildiği, bir bal arısının ise aynı sürede 10 trilyonluk işlem yapma gücünde olduğunun tespit edildiği” belirtilmektedir. Yani; insanlığın yaratılışından günümüze, ortak bilim mirasıyla insanoğlu 16 milyar işlemi bir (1) saniyede yapabilecek bir bilgisayarı ancak geliştirebilmiştir. Oysa bir balarısının donanımı bundan çok çok üstündür. Kaldı ki yine aynı haberde, “10 mikrowat bile enerji tüketmeyen balarısının beyninin, üretilen en verimli bilgisayardan 100 milyon kat... Devamını oku
SİNEK DEYİP GEÇEMEZSİNİZ!
2016-03-16 13:36:05 Yönetici 0 Yorum

SİNEK DEYİP GEÇEMEZSİNİZ!

Birisi komando mu dedi? Sinek dediğimiz küçücük canlı, hakikatte insanı tefekkür ufkuna kanatlandıracak bir sanat harikasıdır. Haklarında ciltler dolusu kitap yazılabilecek böcekgiller familyasından olan bu hayvanların bazı özelliklerinden bahsedelim. Sinek saniyede 200 defa kanat çırpar. Kanatları 12.000 devirli motor halinde çalışır. Bu, bir arabanın boyuna nispet edildiğinde saatte 5.000 km. demektir! Eğer sineğin kuvvetinde bir araba olsaydı, İstanbul Ankara arasını 6 dakikada alabilirdi. Sineğin acelesi yoksa saatte 7,5 km. hızla uçar. Uçmak için sıçramaya gerek bile duymaz. Bir uçağın ona yetişebilmesi için ilk önce ayaklarını kafasına değdirmesi gerekir. Minik kafasında ise... Devamını oku
EFENDİMİZ ALEYHİSSALâTU VESSELâMDAN BİR HUTBE
2016-03-16 13:27:29 Yönetici 0 Yorum

EFENDİMİZ ALEYHİSSALâTU VESSELâMDAN BİR HUTBE

Not: Cevaplar.org sitesinden alınmıştır. İlgili site de şöyle bir notla yayınlanmıştır: “Bu eşsiz hutbe metnini merhum Şahin Yılmaz Hocaefendi tercüme etmiş ve senelerdir dağıtmıştır. Biz de hocamıza bais-i rahmet olur duasıyla yayınlıyoruz.” GÜLİSTAN ... Devamını oku
İSLAMİ DÜŞÜNCENİN YEGâNELİĞİ
2016-03-16 13:19:43 Yönetici 0 Yorum

İSLAMİ DÜŞÜNCENİN YEGâNELİĞİ

Mistizm, riyazet, ruhçuluk ve İslam İslâm ve mistik yaşantı Hemen belirtelim ki, İslâmî yaşayış Batılıların deyimine göre söylersek “Mistik bir tecrübe” değildir. İslâmî yaşayış, kuralları, Kur’an ve Sünnet’le öngörülmüş “fizik”, “maddî”, elle tutulur, gözle görülür bir olaydır. Hıristiyan batı dünyasında, dinî yaşayış ile mistisizm birbirine çokça karıştırılmış ve bunlar üzerinde ardı arkası kesilmeyen tartışmalar yapılmıştır. Konu böylece bir yanı ile de din ile bilim arasındaki tartışmalara yol vermiştir. Bilim adamları muharref (tahrif edilmiş) İncil’de veya Tevrat’ta söylenenlerin yahut “din adamlarının” iddia ettiği şeylerin aksini... Devamını oku
‘LÜTFEN BANA ÖLÜMÜ HATIRLATMAYIN!’
2016-03-16 13:16:10 Yönetici 0 Yorum

‘LÜTFEN BANA ÖLÜMÜ HATIRLATMAYIN!’

Hayatı anlamayanlar, ölümü hatırlamayı arzu etmezler. Çünkü bu hatırlama onlara, yaşadıkları hayatın aklî vicdana uygun düşmediğini gösterir. (Tolstoy) Ölüm konusu açılınca kapatanlar Etrafımızdaki pek çok insanın Allah’ın varlığını kabul ettiği; ancak yaşantısına bakıldığında, adeta Allah yokmuş gibi davrandığı görülür. Yaşantısıyla ilgili aldığı kararların neredeyse hiç birinde, Allah’ın ondan nasıl bir hayat yaşamasını istediği ile ilgili bir ölçü ve değer yoktur. Ne zaman dinî konular açılsa ve dolayısıyla konuşma ölüm gerçeğine gelse, insanların bir kısmı, sanki hiç ölmeyecekmiş gibi umursamaz davranırken, diğer bir kısmı ise konunun... Devamını oku
 YENİDEN ÜMMET OLABİLECEK MİYİZ?
2016-03-16 13:14:00 Yönetici 0 Yorum

YENİDEN ÜMMET OLABİLECEK MİYİZ?

Müslümanların zillete düşmelerinin sebepleri İyi bir gözlem yapıldığında, Müslümanların içinde yaşadıkları zillet halinin çok farklı sebepleri olduğunu görmek mümkün... Bunların bir kısmı siyasi, bir kısmı ekonomik, bir kısmı ise uzun zamandır farklı milli devletler şeklinde yaşadıkları için oluşan faklı din anlayışları. En önemlisi ise kanaatimce İslami anlayışlarımızın farklılığından kaynaklanıyor. Dikkat edecek olursak iki genel anlayış var İslam âleminde; Birincisi; ferdi olarak, hiç bir sosyal sorumluluk hissetmeden, doğrudan rıza-i ilahiyeye ulaşma yöntemleri icat edildi. Adeta hiç bir bela ve imtihana tabi olmadan, hiç bir mücahede ve sorumluluk yüklenmeden, direk... Devamını oku
ÇAĞIN KİRLERİNDEN ‘BİSMİLLAH’ İLE ARINALIM
2016-03-16 13:12:32 Yönetici 0 Yorum

ÇAĞIN KİRLERİNDEN ‘BİSMİLLAH’ İLE ARINALIM

Her hayırlı iş onunla başlar İslam’a göre her şerefli işe mutlaka ‘besmele’ ile başlanmalıdır. Eğer besmele ile başlamıyorsa ‘maktuul bereket’tir, bereketten noksandır. Bu, bizzat Resulüllahın beyanıdır. Günlük hayatımızda, Kur’an okumaktan tutun, abdest almaya; duaya başlamadan tutun, cihada çıkmaya; bir ilmi tahsil etmekten tutun, sadaka vermeye kadar, her hayırlı işe besmele ile başlanır. Besmele, âdeta bu hayırların bereketidir. Ayrıca, şahsi hayatımızda doğal olan gereksinimlerimiz olan; su içmek, yemek yemek, elbise giymek, evden dışarı çıkmak gibi her mubah işin dahi başıdır. Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem bunlar gibi mubah işlere dahi besmele ile başlamamızı... Devamını oku
ŞİMDİ BİRLİK ZAMANI…
2016-03-16 13:10:38 Yönetici 0 Yorum

ŞİMDİ BİRLİK ZAMANI…

Afganistan hala kan ağlıyor! İslam âleminin muhtelif coğrafyalarında yaşayan ve Müslümanların yaşadığı talihsizliği görebilen herkesin ortak özlemi; “Kardeş olmalıyız ama nasıl ve hangi esaslarda?” Elli yedi parçaya bölünmüş ve her parçasında yaşayan insanımızın cehalet ve fakirlikle körelmiş gözlerle baktıkları, değerlendirmeye çalıştıkları bir İslam ümmeti, evet İslam âlemi, bu içler acısı haliyle ve ulusal kimlikleri ile, vahdeti ve ümmet bilincini nasıl yakalayacak? Biz daha küçük bir çocukken; Afganistan, Sovyetlerin işgaline uğramış yerle bir edilmişti! Afganistan, zaten halkı ekonomik olarak çok fakir ve geri kalmış bir İslam coğrafyasıydı. Buna rağmen,... Devamını oku
Parantez Hayat Sermayesi Kulluk Sanatı Yansımalar İnsan'a Doğru Tefekkür Bahçesi Fikir Meydanı Mihenk Taşı Kalbin Dili Mesneviden Hikayeler
1
2016 Zümra İlim | All Rights Reversed.
Web Tasarım: Markalize