O'NU GÖRENLER İHYA VE İNŞâ OLUYOR
2016-03-23 13:21:06 Yönetici 0 Yorum

O'NU GÖRENLER İHYA VE İNŞâ OLUYOR

Dertlere Derman bir Kamil Mürşid Kamil bir Mürşide bağlanmalı insan “Kâmil ve mükemmil bir şeyhe bağlanmak kibrit-i ahmerdir. Onun nazarı (bakışı) ilaç, sözleri şifadır. Böyle olmadığı zaman iş o kadar zordur ki, deveye hendek atlatmak bundan daha kolaydır.” (İmamı Rabbani Hazretleri, Mektubat, 23. Mektup) Eskiler, bahar gelmesinden önce havaya, suya, toprağa cemreler düştüğüne inanırlarmış. Zemheri geçip, cemreler birer birer düştü mü artık, kışın hükmünün kalmadığını düşünürlermiş. Yakacaklar bitmeden, ambardaki zahireler tükenmeden, cemreye kavuştukları zamansa sevinirlermiş. Baharın muştusu saydıkları cemrelerin düşmesiyle, bu kıtlık ve soğuğun geçip... Devamını oku
DÜNYA SALTANATINDAN YÜZ ÇEVİREN ALİM: İMAM GAZALİ
2016-03-23 13:20:31 Yönetici 0 Yorum

DÜNYA SALTANATINDAN YÜZ ÇEVİREN ALİM: İMAM GAZALİ

İmam Gazalî’nin babası Muhammed, Horasan bölgesinin pek çok âlim ve devlet adamı yetiştiren Tus şehrinden tasavvuf ehli bir iplikçiydi. Yünden iplik yaparak geçimini sağlıyordu. O dönemde meşhur olan camilerdeki ilim derslerine katılıyor, gelirinin bir kısmını da imkânı ölçüsünde ilim kurumlarına bağışlıyordu. İki oğlu vardı, Muhammed ve Ahmed. Onların iyi bir eğitim almalarını istiyordu. Ancak ömrünün onları dilediği gibi okutmaya vefa etmeyeceğini anlayınca, Muhammed ve Ahmed’i sofi bir dostuna emanet etti, kendi mütevazı dünyasından onlara kalan mirası da onların eğitimi için harcaması vasiyetinde bulundu. Gazalî ve kardeşinin pek de varlıklı olmayan hamileri, babalarının... Devamını oku
VERGİ MEMURLUĞUNDAN MÜRŞİDLİĞE...
2016-03-23 13:19:50 Yönetici 0 Yorum

VERGİ MEMURLUĞUNDAN MÜRŞİDLİĞE...

İmam Kuşeyrî olarak bilinen Abdülkerim b. Hevâzin b. Abdülmelik en-Nişâbûrî el-Kuşeyrî kuddise sirruhu, Miladi 986’da Nişabur yakınlarındaki Üstüvâ kasabasında doğdu. Küçük yaşta yetim kaldı, yüce Allah’ın yardımıyla bir akrabası tarafından himaye edildi, ilk Arapça bilgilerini bu zattan aldı. Ancak o sırada, Üstüvâ kasabasında ağır bir problem vardı. Halkın ekonomik durumu iyi değildi. İdareciler bozulmuştu, vergi memurları hilekârdı. Halk, hesaptan da anlamayınca vergi memurları ağır vergileri, kişisel menfaatleri için daha da ağırlaştırarak alıyorlardı. Üstüvâ halkı, Abdülkerim gibi zeki bir çocuğu Nişabur’a gönderip matematik öğrenmesini sağlayarak, vergi... Devamını oku
İSLAM HİZMETİ SEVDALISI ‘CELâL HOCA’
2016-03-23 13:19:16 Yönetici 0 Yorum

İSLAM HİZMETİ SEVDALISI ‘CELâL HOCA’

İmam hatiplerin temelini attı ‘Dininin dellalı olurum, Ya Rabbi…’ Efendimiz sallahu aleyhi vesellem bir hadis-i şeriflerinde, “İnsan ölünce üç şey hariç ameli kesilir: Sadaka-i cariye, faydalı ilmi eser bırakmak veya ona dua ve istiğfar edecek salih evlat” buyurmuşlardır.(Müslim) Bu müjdenin muhataplarından biridir tam adıyla Mahmud Celalettin Ökten ya da insanlara soyadını unutturacak kadar mesleği ile bütünleşmiş bir hoca, Celal Hoca... Kapanmayan defterlerin sahibi. Dinî eğitimin resmîleştirilmesi için gösterdiği çaba, onun bu yolda yürüyen her gençten nasipdar olmasını sağlayacak güzelliklerle sonuçlanmıştır. Celal Hoca Osmanlı’nın son dönemlerinde doğmuş,... Devamını oku
SEYDA MUHAMMED RAŞİD EROL HAZRETLERİ
2016-03-23 13:18:46 Yönetici 0 Yorum

SEYDA MUHAMMED RAŞİD EROL HAZRETLERİ

Seyyid Muhammed Raşid Hazretlerini, rahmet-i Rahman’a kavuşmasının sene-i devriyesinde rahmetle ve muhabbetle anıyoruz. (23 Mart 1930 - 22 Ekim 1993) Hayatı Menzil Şeyhi ve Gönüller Sultanı olarak tanınan, Seyda namıyla meşhur, Sultan Seyyid Muhammed Raşid Erol Hazretleri, 23.3.1930 tarihinde Siirt'in Baykan ilçesine bağlı Siyanus köyünde doğdu. Babası Gavs-ı Bilvanisi olarak meşhur, Seyyid Abdulhakim Hüseyni kuddise sirruhu olup Nakşibendî tarikatının büyüklerindir. Dedesi Seyyid Muhammed kuddise sirruhu, medreselerde yetişmiş bir âlimdi. Hüsn-ü hat sanatında mahirdi. Nakşibendî halifesi olarak icazet ve hilafet almıştı. Şeyhinden önce vefat ettiği içinde halifeliği açıktan ilan... Devamını oku
HâRİS-İ MUHâSİBî RAHMETULLAHİ ALEYHİ
2016-03-23 13:17:50 Yönetici 0 Yorum

HâRİS-İ MUHâSİBî RAHMETULLAHİ ALEYHİ

Muhâsibî’nin tam adı, Ebu Abdullah Hâris b. Esed el-Basrî’dir. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, kaynaklar tahminen, 165/871 tarihinde Basra’da dünyaya geldiğini kaydetmişlerdir. Hâris el-Muhâsibî rahmetullahi aleyhi, 781 - 857 mîlâdi seneleri arasında yaşamış ileri derecede hikmet ve irfan sahibi Allah dostlarından birisidir. Fazla miktarda eseri günümüze kadar gelebilmiş ilk tasavvuf büyüklerindendir. Haris el-Muhasibi rahmetullahi aleyhiden 250 sene sonra gelmiş olan İmam-ı Gazâlî rahmetullahi aleyhi, onun kitaplarından istifade etmiş ve kendisinden etkilenmiştir. Hâris el-Muhâsibî rahmetullahi aleyhi, Basra’da doğmuş fakat hayatının büyük bölümünü Bağdat’ta... Devamını oku
SEYDA MOLLA BAHRİ EFENDİ VEFAT ETTİ
2016-03-23 13:17:06 Yönetici 0 Yorum

SEYDA MOLLA BAHRİ EFENDİ VEFAT ETTİ

Taziye Türkiyemizin tanınan âlimlerinden, Elazığ’ın manevi dinamiklerinden olan Seyda Molla Bahri Hazretleri vefat etmiştir. Gülistan Dergisi olarak, Seyda Bahri Efendiye Allah’tan rahmet diler yakınlarına, talebelerine ve sevenlerine sabr-ı cemil niyaz ederiz. (el-Fatiha) Seyda Molla Bahri Efendi Kimdir? 1921 yılında (Hicri1339, Rumi1337) Palu'ya bağlı, yeni adıyla Gemtepe (Ğeydmem) köyünde doğdu. Babası köyün önde gelen simalarından İsmail Efendi'dir. Hayatı hep ilim öğrenmek ve öğretmekle; talebe yetiştirmekle geçmiştir. Her sene 50-60 civarında talebesi olurdu. Her gün, sabah evden çıkar, gece yarılarına kadar medresede dersler vermeye devam ederdi. 1986 yılında, Elazığ'a yerleşti.... Devamını oku
‘HADİS âLİMLERİNİN EFENDİSİ’
2016-03-23 13:16:26 Yönetici 0 Yorum

‘HADİS âLİMLERİNİN EFENDİSİ’

Muhammed bin İsmail el-Buhârî -r.a- Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin hicretinden 194 yıl sonra, Buhara’da Muhammed isimli bir çocuk doğdu. Tarih 13 Şevval 194’ü gösteriyordu. (20 Temmuz 810). Bu çocuğun babası İsmail; İmam Malik bin Enes ve Abdullah bin Mübarek’in talebesi idi. Kendisi henüz küçükken, babası ona iyi bir servet bırakarak öldü. Annesi de duası makbul, saliha bir kadındı. Büyük dedesi Mecusi olan bu çocuk, Arap değildi. Arap ve Acem’in efendisi oldu. Âlimlere sultan oldu. İlmin mihengi haline geldi. On yaşına gelmeden hadis ilminde basamakları çıkmaya koyuldu. Buhara’dan Bağdat’a hadis tahsili için geldiğinde, on altı yaşında bir gençti. Ahmed bin Hanbel’in... Devamını oku
BİR GÜZEL âLİM: SEYDA YAHYA EL-ABBASİ
2016-03-23 13:15:46 Yönetici 0 Yorum

BİR GÜZEL âLİM: SEYDA YAHYA EL-ABBASİ

1940 yılında Batman ilinin Kozluk ilçesine bağlı Ulaşlı köyünde dünyaya gelmiştir. İlk tahsilini âlim olan muhterem babası Molla Abdurrahman Efendi'nin yanında yapmıştır. Çevresindeki birçok âlimden ders almak suretiyle ilmini ilerletmiş, nihayet Gavs-ı Bilvanisi (Kasrevi) namıyla meşhur üstadı Şeyh Seyyid Abdulhakîm el-Hüseyni (ksa) hazretlerine hem zahiren hem de batınen talebe olmuştur. 1957 yılında ilmi icazetini almış ve Gavs hazretlerinin dergâhında müderrislik yapmıştır. 1960-61 yıllarında önce Manisa, sonra Edirne’de askerlik vazifesini yapan Şeyh Yahya el-Abbasi Efendi, yurdun çeşitli bölgelerinde imam-hatiplik yapmış, son olarak 1987 yılında görevli olduğu Şanlıufa... Devamını oku
İSLâM’IN HİZMETKâRI BİR SANATÇI
2016-03-23 13:15:09 Yönetici 0 Yorum

İSLâM’IN HİZMETKâRI BİR SANATÇI

Şair, yazar ve tiyatrocu Hasan Nail Canat, vefatının 9. yıl dönümünde, yıllarca öğrenci yetiştirdiği Üsküdar Altunizade Kültür Merkezi'nde anıldı. Mehmet Nuri Yardım'ın yönettiği anma programında, yapımcı, oyuncu ve karikatürist Hasan Kaçan, Tiyatrocu Ahmet Yenilmez, Gazeteci-Yazar Tarık Tufan ve Yönetici Asistanı Emine Uçak Erdoğan konuşmacı olarak katıldı. Hasan Nail Canat, 1943 yılında, Kayseri'de doğdu. Kayseri İmam Hatip Lisesi öğrencisi iken, okul müsamerelerinde arkadaşları ile küçük çaplı oyunlar sahneye koyarak, sanat hayatına ilk adımını attı. 1967 yılında “Yalnızlar Rıhtımı” isimli şiir kitabı yayınlandı. 1968 yılında, Rusya'nın Bolşevik ihtilalinde... Devamını oku
HACEGAN BAHÇESİNİN GÜLÜ
2016-03-23 13:14:06 Yönetici 0 Yorum

HACEGAN BAHÇESİNİN GÜLÜ

Yakub-i Çerhî -kuddise sirruhu- Yakub-i Çerhi kuddise sirruhunun tasavvuf yoluna ilk intisabı Şah-ı Nakşbend Hazretleriyledir. Ancak seyr u sülûkünü tamamlaması, Alâeddin Attâr kuddise sirruhu vasıtasıyla olmuştur. Zahir ve batın ilimlerinde derinlik kazanmış bulunan Yakub Çerhi, pek çok halife yetiştirdi ve pek çok kimsenin Hak yola girmesine vesile oldu. Ortaboylu, beyaz tenli, gökçek yüzlüydü. Sakalı seyrek ve beyazdı. Alnında bir ben vardı. Zahir ve batın ilimlerinde rüsuh ehli, zahirî ve batınî rumûz sahibiydi. Yakub-i Çerhî, yıllarını alan zahir ilmini tamamlayınca bir karar verdi. Artık zaman, bildiklerini hayata aktarma dönemiydi. Bu yüzden, yıllardır sevgi ve muhabbet duyduğu,... Devamını oku
SEYDA MUHAMMED EMİN ER HOCAEFENDİ VEFAT ETTİ
2016-03-23 13:13:10 Yönetici 0 Yorum

SEYDA MUHAMMED EMİN ER HOCAEFENDİ VEFAT ETTİ

Gökyüzünü tutan sütunlar yıkılmış gibi… Son devrin en büyük İslam âlimlerinden, binlerce talebe yetiştiren Nakşibendi Meşayihinden Şeyh Seyda Muhammed Emin Er Hocaefendi, Haziran ayının 27’sinde 105 yaşında vefat etti. İlim dünyasının seçkinlerinden, İslami ilimlerde ağırlığı olan, muhakkik bir âlimdi. Bu sebeple Seyda’nın vefatını basit bir olaymış gibi telakki etmemelidir. Ne bir siyasi liderin, ne bir yazarın vefatı gibi değil, “Mevtul âlimi, kemevtul âlem” yani; “Âlimin ölümü âlemin ölümü gibidir.” Sanki gökyüzünü tutan sütunlar yıkılmış gibi… Büyük bir kayıp... İsmail Çetin b. Mahfuz kuddise sirruhunun vefatından sonra, ikinci büyük kaybıdır bu,... Devamını oku
Hz. Peygamber İslam Büyükleri Tarih Kıssa Kuran'ın Işığında Sahabeden Esintiler
1
2016 Zümra İlim | All Rights Reversed.
Web Tasarım: Markalize