BİR KOPARMA PROJESİ OLARAK KÜRESELLEŞME
2016-03-04 11:42:17 Yönetici 0 Yorum

BİR KOPARMA PROJESİ OLARAK KÜRESELLEŞME

“Küreselleşme”, en anlaşılır şekliyle “dünyanın büyük bir köye dönüşmesi” olarak tarif ediliyor.  Küreselleşme, özü itibariyle değişimi anlatan bir kavramdır. İfadelendirilirken, “Köy” yerine “Küre” konuluyor. Sosyolojik açıdan küreselleşme ile daha önce birbirinden farklı inanç, gelenek ve yaşam tarzlarına sahip olan dünya toplumlarının yerel inanç, gelenek ve yaşam tarzlarını terk ederek bir köyde olduğu gibi birbirlerine benzemelerini, aralarında hiçbir farklılık taşımamaları anlatılıyor.  Yerküre denen dünya üzerinde bir “birlik” ifade edilmeye çalışılıyor. Lakin hak üzere olan bir birlik değil, küresel sistemi belirleyenlerin inanç, gelenek... Devamını oku
KALP, ZİKRULLAH İLE HAYAT BULUR
2016-03-04 11:41:28 Yönetici 0 Yorum

KALP, ZİKRULLAH İLE HAYAT BULUR

Dertlerin çaresi, huzurun anahtarıdır “Kalpler ancak allah’ı anmakla huzur bulur”  İnsan, muhabbet duyduğu varlığa ram olur (itaat eder). Onu her an gönlünün en mûtena (ihtimamlı) yerinde taşır. Düşüncesi, hayali, fikri ve zikri onunladır. Zahiren ayrı olmak bile onun için fazla bir şey ifade etmez. Zira ruhen daima onunla beraber yaşar. Nitekim bu hakikati beyan sadedinde; “Yanımdaki Yemen’de, Yemen’deki yanımda…” buyrulmuştur. Mesela çocuğuna aşırı muhabbet duyan bir kişi, her fırsatta çocuğundan bahsederek kendisini tatmin eder. Mesleğine çok düşkün biri de işiyle alakalı mevzuları (konuları) konuşmaktan haz duyar. Sevdiği şeyleri andıkça, onlara olan muhabbet ve... Devamını oku
TARİH YAPAN TÜRKİYE'YE DOĞRU...
2016-03-04 11:39:26 Yönetici 0 Yorum

TARİH YAPAN TÜRKİYE'YE DOĞRU...

Tünelden çıkış için yol haritası Asıl yolculuk yeni başlıyor... Tarihi yapan, irfan'dır. İrfan'dan nasiplenememiş, hikmetten süt emememiş ruhsuz insan değil. Tarihe ruh katan ve hayata anlam kazandıran, irfan ve hikmet sahibi insandır çünkü. İrfansız tarih, insansız; hikmetsiz tarihse, ruhsuz ve anlamsız, değersiz ve kıymetsizdir çünkü. İrfan, gürül gürül akan, insanı yıkayan, arındıran ve önünü açan muazzez bir ırmaktır; hikmetse, bu muazzez ırmağın leziz kaynağı... Bu ülkenin insanı, ne denli derûnî hikmet ve irfan sahibi olduğunu bu seçimlerde bir kez daha gösterdi. Türkiye'yi kurda-kuşa yem etmedi.  Ülkenin önünü açan insanları kendi hâline terk etmedi. ... Devamını oku
NESLİ TEHDİT EDEN UYUŞTURUCU BELASI
2016-03-04 11:38:52 Yönetici 0 Yorum

NESLİ TEHDİT EDEN UYUŞTURUCU BELASI

Uyuşturucu bağımlılığı, özellikle gençleri tehdit eden büyük bir tehlikedir. Şartlar ne olursa olsun, kullanılan bütün uyuşturucu maddeler zararlıdır. Doğru düşünme becerisini ve davranışları olumsuz etkileyen ve yoksunluğunda insanı zor duruma düşüren, zevk için kullanılan her madde uyuşturucudur, tehlikedir. Esrar gibi maddeden başlayanlar eroin bağımlılığına doğru yol almaktadır. Uyuşturucu; kullanımı paranoyaya, hissizliğe, dalgınlığa ve öğrenme bozukluğuna sebep olmakta, motivasyonu düşürmektedir. Fiziksel gelişimi durdurmaktadır. Uyuşturucunun vücutta bıraktığı kalıcı izler, bir sonraki nesli bile olumsuz etkilemektedir. Niçin kullanıyorlar? Uyuşturucuya başlamak... Devamını oku
HER RAMAZAN BİR KULLUK COŞKUSU…
2016-03-04 11:38:02 Yönetici 0 Yorum

HER RAMAZAN BİR KULLUK COŞKUSU…

Ramazan, temizlik ayıdır. Gönülleri temizler, temiz gönülleri heyecanla dalgalandırır. Hep hayra, iyiliğe, güzelliğe kanatlandırır… Ramazan, Arapça “ramda” kelimesinden doğmuştur. Bu kelime, sonbaharın başında yağarak, yeryüzünü yaz tozlarından temizleyen yağmur manasına gelir. Ramazan ayı da mü’min gönülleri günah kirlerinden temizlediği için aynı kökten isimlenmiştir. Ramazan’ın Arapça “ramad” kelimesinden geldiğini söyleyenler de vardır. Ramad, güneşin şiddetli sıcaklığından dolayı taşların yanıp kızması manasınadır. Mü’minlerin günahlarını yakıp yok eden bu mübarek ay da bu özelliği sebebiyle Ramazan adını almıştır. Ramazan adı hangi kökten... Devamını oku
GÜNAHSIZ BİR HAYAT MÜMKÜN MÜ?
2016-03-04 11:36:59 Yönetici 0 Yorum

GÜNAHSIZ BİR HAYAT MÜMKÜN MÜ?

Günahla ‘eğlence’ olmaz! Günah, yaratılış çizgisinden çıkmaktır; anormalliktir. Çoğu zaman, günahlar normal sayılır da insan imanı dolayısıyla günahkâr olmamaya çalışarak fedakârlık ediyor sanılır. Hatta bazen, günah hayatın hası sanılır. Bu sebeple de aleni günah işleyenlere “Hayatını yaşıyor!” Denilir. Böylece insan, günaha özendirilir.  Oysaki günahlara batmak, hayatını yaşamak değil, tam tersine hayatın dışına çıkmak demektir. Zira günah, hakiki hayatı zedeler, lekeler, batırır ve bitirir. Günahkâr, ya yaptıklarını tabii görerek, bozulmuşluğu benimser, vicdanını susturur ve manevi frenlerini iptal eder; ya da sürekli bir suçluluk duygusuyla, kendi... Devamını oku
RESULULLAH’IN SEVGİSİZLİK TEDAVİSİ
2016-03-04 11:35:53 Yönetici 0 Yorum

RESULULLAH’IN SEVGİSİZLİK TEDAVİSİ

Çocuklara sevgi aşılamanın yolu Sevgisizliğin çaresi Efendimiz sallallahu aleyhi vesellemin talebeleri olan Sahabeler, kalplerini sürekli denetlemişler ve sevgisizliğe asla geçit vermemişlerdir. Onları mide açlığından çok, gönül açlığı ilgilendirmiştir. O güzel gönüllü insanlar, yüreklerindeki sevginin azalmasıyla tedirgin olmuşlar, hemen sevgilerini yeniden coşturmanın yolunu aramışlardır…  Ne mutlu onlara ki, en muhteşem gönül doktorunu da yanı başlarında bulmuşlar ve dertlerine en etkili, en evrensel reçeteleri yazdırmışlardır.  İşte, onlardan biri, Efendimiz sallallahu aleyhi veselleme gelir ve kalbinin katılaştığından dertlenir. İnsanlığın gönül doktoru... Devamını oku
YENİLENMEYEN YENİLİR!
2016-03-04 11:35:04 Yönetici 0 Yorum

YENİLENMEYEN YENİLİR!

Yenilenmek mecburiyetindeyiz Atalarımız, “Su uyur, düşman uyumaz!” demişler. Acaba bu sözden, sadece hudutlarımızdan sızmayı ve saldırmayı düşünen düşmanları mı anlamalı? Asıl ve daha tehlikelisi, içimizdeki düşman değil midir? Nitekim bir müthiş savaştan dönüş sırasında, Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem, “Şimdi küçük cihattan büyük cihada dönüyoruz” buyurmuştur.  Gerçekten de nefsin ve Şeytan’ın müşterek düşmanlığı, hem sürekli hem de gözümüze görünmeden, gizlice ve sinsice gelişiyor. Bu sebepten, büyük cihad, devamlı uyanık, hazırlıklı ve güçlü olmayı gerektirir. En ufak gafleti ve boş bulunmayı, hele de “Bana bir şey olmaz!” gururunu asla... Devamını oku
24 SAAT MÜSLÜMAN MIYIZ?
2016-03-04 11:34:24 Yönetici 0 Yorum

24 SAAT MÜSLÜMAN MIYIZ?

Klaus 24 saat İslam’ı yaşamak istiyordu (?) “Yirmi dört saat müslüman olmak” deyimini, ben 25 yıl önce, ilk defa bir Alman müslümandan Berlin’de duymuştum. Üniversite talebesi olan Klaus isimli bu kardeşimiz, henüz çok yeni bir müslümandı. Ama heyecanı müthişti. Devam ettiği camideki müslümanlardan bir talepte bulunmuş: “Ben artık yirmi dört saat müslüman olmak istiyorum, bana yol gösterin, bunu nasıl başarabilirim?” diye sormuştu. Cemaat önce şaşırmış, sonra da bu sözle ne demek istediğini sormuşlar. Şöyle cevap vermiş: “Ben mükemmeliyetçi bir insanım. Eğer bir konuya tam inanırsam, onu bütün detaylarıyla bilmek ve gereklerini de yerine getirmek isterim. İslam’a... Devamını oku
MUSİBET MÜSLÜMANI ÜMİTSİZ EDEMEZ
2016-03-04 11:33:46 Yönetici 0 Yorum

MUSİBET MÜSLÜMANI ÜMİTSİZ EDEMEZ

Belaya uğratılmış iki farklı insan  Adam, başına geleni öyle bir abartıyla anlatıyor ki, dinleyenler ondan daha büyük bir bela olmaz sanıyorlardı. Aynı derdi çeken bir başkası, bir başka yerde, başkalarına derdinden öyle mütevekkilane, öyle şükürle bahsediyordu ki, dinleyenler, “Ne sabırlı, ne dayanıklı, ne sadık bir kul…” diyerek, hayran oluyorlardı.  Aynı musibete uğramış bu iki kul arasındaki fark, nereden kaynaklanıyor?  Bu zihniyet farkıdır aslında ve iman şuuru meselesidir. Derdini zevk edinen adam bilir ki, dünya imtihan yeridir. İmtihan, mihnet demektir. Öyleyse biz, denenmek, sınanmak, mihnet çekmek ve kalitemizi göstermek üzere buradayız. Bu sebeple, bela... Devamını oku
İNFAKSIZLIK, İNSAFSIZLIKTIR
2016-03-04 11:32:58 Yönetici 0 Yorum

İNFAKSIZLIK, İNSAFSIZLIKTIR

İnfak ahiret yatırımıdır İnfak, nafaka vermek demektir. Nafaka da geçindirecek kadar vermek, beslemek anlamına gelir. Dini geleneğimizde, Allah rızası için akrabaya, fakire, zaruri ihtiyaçlarını giderecek kadar mal ya da para vererek, geçimlerini sağlamak infaktır. Rabbimiz, kendi yolunda harcayanları överek anmış, “Kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden de infak ederler.” buyurmuştur. (Bakara Suresi, 3) Bu ayet, aynı zamanda Müslüman’a, elindekilerin hakiki SAHİB’ini de hatırlatır. İnfak eden Müslüman bilir ki, sahip olduklarının sadece emanetçisidir. Mal, mülk, servet, her şey, Allah’ın kuluna lütfu, hediyesi ve ihsanıdır. İnfak, ihsana uğrayanın, ihsanı... Devamını oku
NASIL BİR MÜSLÜMANIZ?
2016-03-04 11:31:51 Yönetici 0 Yorum

NASIL BİR MÜSLÜMANIZ?

Lakayt mı, gevşek mi, marka Müslüman’ı mı?  Her şey, önem verdiğimiz derecede bizim olur. Önemsemediğimiz bir konuda başarılı olmak mümkün mü? İnsan, ehemmiyet vermediği konuyu unutur, ihmal eder, savsaklar.  Bu çerçevede Bediüzzaman Hazretleri, “Tabiatı ilahlaştırmayı nasıl reddediyorsam, unutmayı da aynen öyle reddediyorum” der. Doğru değil mi? Eğer unutuyor, ihmal ediyorsak, önem vermiyoruz demektir.  Neye önem veriyorsak onu ihmal etmez, unutmaz, üzerinde titizlikle dururuz. Dini görevlerimizdeki gevşeklikte bundan kaynaklanıyor işte! Dini görevlerimizi önemsemiyoruz. Çünkü yapılması gerekenlerin, ne derecede gerekli ve hatta hayati olduğunu bilmiyoruz!  Emir... Devamını oku
Parantez Hayat Sermayesi Kulluk Sanatı Yansımalar İnsan'a Doğru Tefekkür Bahçesi Fikir Meydanı Mihenk Taşı Kalbin Dili Mesneviden Hikayeler
1
2016 Zümra İlim | All Rights Reversed.
Web Tasarım: Markalize