Hatırlatma…

3-4 Ağustos, Cumartesi-Pazar gecesi Kadir Gecesi’dir. 

Bütün okurlarımızın Kandilini tebrik eder, Allah-u Zülcelal’den, ülkemiz, İslam Âlemi ve bütün insanlık için hayırlara vesile olmasını niyaz ederiz.

Kuran’ın inmeye başladığı gece

Kadir Gecesi, İslam âlemince mübarek kabul edilen beş büyük gecenin en birincisidir ki bin aydan hayırlıdır. Zaman ve mekânlar, kendilerinde meydana gelen büyük ve önemli olaylarla değer kazanırlar. Hadis-i şeriflerde, aranması emir ve tavsiye buyrulan Kadir Gecesi de bu özel zamanların en kıymetlisidir. Çünkü bu gece insanlığa bir delil ve nur olarak Kur’an-ı Kerim, Âlemlerin Efendisi’ne (sallallahu aleyhi vesellem) indirilmeye başlamıştır. 

Kur’an-ı Kerim’in inmeye başladığı bu gecenin, biz Müslümanlar katındaki kıymeti de hiç şüphe yok ki çok büyüktür. Çünkü bu mübarek gecede, Kur’an-ı Kerim’in inmeye başlamasıyla, insanlık küfür ve şirkten kurtulma yollarından haberdar edilmiştir. Dalâletin karanlıklarından, hidayetin nurlu yollarına, insanlığın en hayırlısının rehberliğinde yönlendirilmişlerdir. 

Bunun yanında, Efendimiz sallallahu aleyhi vesellemden nakledilen hadisler vasıtasıyla, bu gecenin tüm müminler için büyük bir kurtuluş fırsatı olduğunu öğreniyoruz.

Ebû Hureyre radıyallahu anhudan rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Her kim, iman ederek ve mükafatını sadece Allah-u Teala’dan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları mağfiret olunur. Ve yine, her kim de faziletine iman ederek ve mükafatını sadece Allah-u Teâlâ’dan bekleyerek Kadir Gecesi’nde kalkar, namaz kılar, ibadet ederse geçmiş günahları mağfiret edilir.” buyurmuşlardır. (Buhari)

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem, başka bir hadis-i şeriflerinde de şöyle buyurmuştur; “Kadir gecesi, içinde Kadir gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlıdır.” (Tirmizi)

Çok kıymetli ve bir o kadar da rahmeti bol olan Kadir gecesini, Allah-u Zülcelal, sadece gerçekten Allah’ın rızasını dert edinenlerin bulması ve değerlendirmesi için gizlemiştir. 

Ashab-ı Kiram’dan bazıları rüyalarında, Kadir Gecesi'nin Ramazan'ın son yedi gününde olduğunu görüp bunu Resulullaha haber verince, Resulullah sallallahu aleyhi vesellem “Görüyorum ki rüyalarınız Ramazan'ın son yedi gecesi hakkında birbirini tutuyor. Artık kim, Kadir Gecesi'ni arayacaksa onu Ramazan'ın son yedisinde arasın” (Buhari ve Müslim) diye buyurmuştur. 

Kadir gecesinin Ramazan ayının hangi gününe rast geldiği tam bilinmemekle beraber, âlimler ittifakla son on gününde aranmasının uygun olduğunu beyan etmişlerdir. 

Bu yüzden Sâdât-ı Kiram Hazeratı’nın Kadir gecesinden gafil kalmamak için Ramazan’ın son 10 gününde cami ve mescitlerde itikafa girdikleri ve vakitlerini ibadet, zikir ve Kur’an tilavetiyle kıymetlendirdikleri bilinen bir adettir. 

Ahirete iman eden, yaptıklarından ince ince hesaba çekileceğine inanan bir müslüman, bu geceyi uykusuz kalmak, yorgunluktan bitap düşmek pahasına da olsa arayıp bulmalı ve hakkını vermek çabasına girmelidir. 

Kadir Gecesi öyle ehemmiyetli bir gecedir ki, Allah-u Zülcelal hiçbir duayı, temenniyi ve tevbeyi geri çevirmez. Affedilmeyi ve dualarının kabul olunmasını arzu eden, cehennemden azat olup cennet makamlarına kavuşmak isteyen kimsenin, bu geceyi yakalamak için gayret etmemesi büyük bir gaflet olacaktır. 

Kadir gecesi ne kadar kıymetli ise bu gecenin gündüzü de o kadar kıymetlidir. Bu yüzden, Kadir Gecesi’nin gününü de gecesi gibi ihya etmek gerekir.

GÜLİSTAN