Sorularla Tasavvuf Dervişlerin Halleri Ariflerden İnciler Manevi Gündem Hizmet - Denge Gönül Mekanları
2016-03-04 10:36:18 Yönetici 0 Yorum

RAMAZAN’A HAZIRLIK AYI; ŞABAN-I ŞERİF

Aldanıyoruz, aldanmayalım!

Günler hızla geçerken verilen ömür sermayesini tüketiyoruz her geçen gün, her saat, her dakika… 

Ele geçen fırsatları değerlendirip kıymetini bilenler olduğu gibi, bu fırsatları kaçıranlar da oluyor. Kaçırıp üzülenler bir tarafa, karşılaştıkları bu fırsat ve imkânların kıymetini bilmeyen, kaçırdığına üzülmeyenler de yok değil! 

Birçoğumuz, gafletle sarhoş olmuş, hiç ölmeyecekmişiz gibi yaşıyoruz. Zannediyoruz ki hep başkaları ölür ve ölüm, bize hiç uğramayacaktır... 
Yanılıyoruz. Aldatıyor şeytan bizi…

Ne yaparsak bu dünyada yapacak; ne kazanırsak burada, o çıkacak ahirette karşımıza… 

Peki, bunu biliyorsak ve şimdiye kadar da gafletle geçirdiysek günlerimizi; mesela, mübarek üç aylardan Recep ayını geride bıraktık, kıymetini bilemediysek bundan sonrası için ne yapabiliriz? Şayet yaşarsak karşılaşacağımız başka fırsatlar yok mudur, elimize geçecek olan?

Eğer yaşarsak ve nasip olursa henüz fırsatların tamamını kaçırmış olmayacağız.

Şaban-ı Şerif fırsatı…

Siz bu yazıyı okurken, faziletli üç aylardan mübarek Receb ayını geride bırakmış, Efendimiz aleyhissalâtu vesselâmın “Benim ayımdır” buyurduğu Şaban ayına adım atmış olacağız. İçinde bulunduğumuz Haziran ayının 28’inde ise mübarek Ramazan ayı başlıyor olacak… 

İlâhî feyiz ve bereketin yeryüzünü şenlendirdiği Şaban ayı da Receb-i şerif gibi müminler için çok kârlı ve kazançlı bir fırsattır. “Çünkü Şaban’ın değer ve kıymetini arttıran en önemli tarafı, diğer aylara göre (Ramazan hariç) yapılan her amelin ve ibadetin sevabının üç yüz kattan fazla oluşudur.” (Bediüzzaman, Şualar, s. 416)bir amelden, Şaban ayı içerisinde ‘300 sevap’ alacağız. Ne kadar kazançlı olduğunu varın hesap edin!

Şaban ayının önemini arttıran diğer bir özelliği ise bu ayda yapılan tevbelerin kabulünün daha fazla oluşudur. Efendimiz aleyhissalâtu vesselâmın, “Şaban günahları temizleyendir” buyurarak, kadrini yücelttiği de bildirilmiş. (Keşfü’l Hafâ, 2/9)
Şaban ayını Ramazan’a bir hazırlık gibi görmeliyiz. Nitekim Sahabe Efendilerimiz öyle yaparlardı. Enes b. Malik radıyallahu anhudan rivayet edildiğine göre, Sahabe-i Kiram Şa'ban hilalini görünce, kendilerini Kur'an-ı Kerim okumağa verirler, çokça ve devamlı salat u selam getirirlerdi.

Ticaret erbabı borçlarını öderler, senelik hesaplarını yaparlardı. Zenginler ise mallarının zekâtını hesap eder, fakirlere dağıtırlardı ki, ihtiyaçlarını alabilsinler, sıkıntılarını giderebilsinler. Bu sayede, toplum hep birlikte, neşe içinde heyecanlı, aşk ve vecd içinde Ramazanı yaşasın bayram yapabilsin.

Hâkimler, valiler, mahkûmlarla görüşür, ekseriyetini affedip tahliye ederlerdi.

Oruç tutalım

Şaban ayında ibadet ve taatleri artırmalı, çokça oruç tutmalı… 

Rivayete göre, Hz. Usame radıyallahu anhu sorar: 
- Ya Resûlellah, Şaban ayında tuttuğunuz kadar hiçbir ayda oruç tuttuğunuzu görmedim. Bunun üzerine, Peygamber aleyhissalâtu vesselam şöyle buyururlar:
- Receb ve Ramazan ayları arasında, şu Şaban ayında insanlar gafildir. Bu öyle bir aydır ki ameller, âlemlerin Rabbine bu ayda yükseltilir. Ben oruçlu iken amellerimin yükseltilmesini severim.” (Nesâi, Savm, 70)

Ramazan ayının fazileti

Ramazan ayının faziletine gelince onunla ilgili olarak da dergimizin bu sayısında, hadis-i şeriflerin tümünü içeren aşağıdaki rivayetin yeterli olacağını düşünüyoruz:

Sahabeden Selmani el- Farisi radıyallahu anhu şöyle anlatıyor: 

“Allah’ın elçisi Şaban ayının son günü bize bir konuşma yaptı ve buyurdu: ‘Ey İnsanlar! Bereketli ve büyük bir ayın gölgesi üzerinize düşmüştür. Bu öyle bir aydır ki, onda bin aydan daha hayırlı olan bir gece vardır. O öyle bir aydır ki, Allah o ayda oruç tutmayı farz kılmış, gecelerini de nafile ibadet (teravih namazı) ile geçirmeyi teşvik etmiştir.” 

“Kim Ramazan ayında hayır işlerse, Ramazan ayı dışında farz bir ibadeti yapan kimse gibi sevap kazanır. Kim Ramazan ayında bir farzı eda ederse, Ramazan ayı dışında yetmiş farzı eda eden kimse gibi sevap kazanır. Ramazan ayı sabır ayıdır. Sabrın sevabı (karşılığı) ise cennettir. Ramazan yardım etme ve ihsanda bulunma ayıdır. Bu ayda müminin rızkı artar. Kim bu ayda oruç tutan bir mümine iftar yemeği verirse bu, günahlarının bağışlanması ve cehennem ateşinden azat olmasına vesile olur. İftar yemeği verdiği kimsenin oruç ile kazandığı kadar sevap kazanır, oruç tutanın sevabında da eksilme olmaz.” 

Sahabe: “Ey Allah’ın elçisi, hepimiz iftar verecek güce sahip değiliz ki!” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem, “Allah bu sevabı bir tek hurma veya bir bardak su veya bir içimlik süt ikramı ile de verir” buyurdu.

Peygamberimiz konuşmasına şöyle devam etti: “Ramazan’ın evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da cehennem ateşinden kurtulma ayıdır. Kim bu ayda işçisinin/hizmetçisinin işini hafifletirse, Allah onu bağışlar. Ey İnsanlar! Ramazan ayında dört şeyi çok yapın. Bunlardan ikisi ile Rabbinizin rızasını elde edersiniz. Diğer ikisine de sizin ihtiyacınız vardır. Rabbinizin rızasını kazanacağınız şeyler; Kelime-i şahadet ve tevbe-i istiğfardır…

Sizin muhtaç olduğunuz iki şey ise Allah’tan cenneti ister, cehennemden O’na sığınırsınız. Kim oruç tutan bir mümine su ikram ederse, Allah onu benim Kevser havuzumdan içirir. Kevser havuzundan içen cennete girinceye kadar bir daha susamaz.”(Münziri, c. ll, 94-95)

MUHAMMED HALİD KIR

Yorumlar

Hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.

Yorum Yap

2016 Zümra İlim | All Rights Reversed.
Web Tasarım: Markalize