Hz. Peygamber İslam Büyükleri Tarih Kıssa Kuran'ın Işığında Sahabeden Esintiler
2016-03-23 13:36:21 Yönetici 0 Yorum

MEZAR TAŞINA “KAHRAMAN DÜŞMANDI” YAZDIRAN VALİ

Osmanlı İmparatorluğu 1526’daki Mohaç Meydan Muhaberesi ile Macaristan Devletini ortadan kaldırdıktan sonra, ülkeyi yavaş yavaş idaresi altına aldı. Budapeşte veya bizde o zamanlarda kullanılan adıyla Budin ise 1541’de Kanuni Sultan Süleyman tarafından fethedilmişti.

145 sene boyunca Osmanlı İmparatorluğu egemenliği altında bulunan Budin, imparatorluğun Avrupa topraklarındaki en önemli merkezlerinden biriydi. Öyle ki Avusturya ile Almanya’da yapılan akınlar buradan sevk ve idare edilirdi.

Avusturya, Budin’i Osmanlılardan almak için şehri defalarca muhasara altına aldı fakat bir türlü bu emeline ulaşamadı. 17. Yüzyılın başlarından itibaren muhasaradan vazgeçip kendi topraklarını korumaya çalıştı. Aynı yüzyılın sonlarına doğru da hiç beklemediği bir anda Budin’i ve bütün Macaristan’ı ele geçirme şansını yakaladı.

Osmanlı İmparatorluğunun 1683’te yaşadığı II. Viyana kuşatması başarısızlığından sonra, Avusturya, Macar topraklarını işgale başladı. İlk hedef Budin’di.

Abdurrahman Abdi Paşa

Osmanlı Devletinin son Budin Beylerbeyi, meşhur Budin kahramanı Abdurrahman Abdi Paşa idi. Abdurrahman Abdi Paşa’nın doğum yeri ve tarihi bilinmemektedir. Arnavut asıllı olduğu bazı kaynaklarda rivayet edilmektedir. Yüksek zekâsı ve kabiliyeti ile 1668 yılında Yeniçeri ağası oldu. Sadrazam Fazıl Ahmed Paşa ile birlikte katıldığı Girit savaşlarında büyük kahramanlıklar göstermesi üzerine, vezirlik rütbesine terfi etti. Bağdat, Mısır, Bosna, Budin, Kamaniçe ve Halep valiliklerinde bulundu, 1684 yılında Halep valiliğine, aynı yıl tekrar Budin valiliğine tayin edildi.

Ömrünü cephelerde geçirmiş 70 yaşlarında tecrübeli bir komutandı.

90 bine karşı 16 bin!

Avusturyalılar, 1686’da, 90 bin kişilik bir orduyla Budin önlerine geldiler. Stratejik bir mevkide bulunan Budin’in düşmesi, Osmanlılar için bütün Macar topraklarının kaybı demekti. Budin Valisi Abdurrahman Abdi Paşa durumun farkındaydı ve sonuna kadar direnmeye kararı vermişti. Budin Kalesi, 16 bin Osmanlı askeri tarafından korunuyordu.

Düşman ordusu tepeleri tuttuğu için yardım alamamalarına rağmen Abdurrahman Abdi Paşa, kendisinden beş kat güçlü olan düşmana karşı yokluklar içerisinde iki buçuk ay boyunca direndi. Düşmanın teslim tekliflerini de geri çeviren Paşa, kılıcı elinde şehit düşene kadar düşmanı şehre sokmadı.

Diri, Esir, ya da yaralı yok!

1686 Eylül ayının ikinci günü, 2 ay 14 gün dayandıktan sonra düşen Budin’de, Osmanlı’nın hiç esiri ve yaralısı yoktur. Başta 70 yaşındaki kale kumandanı Abdurrahman Abdi Paşa olmak üzere, hepsi Bali Paşa Meydanı’nda vuruşa vuruşa şehit oldular. Haçlı ordusu ancak bundan sonra şehre girebildi. Kanuni’nin ilk girişinden itibaren sayarsanız 160 sene, resmi egemenliğin başlamasından 145 sene sonra Budin düştü.

Avusturyalılar ise daha sonra şehirde tek bir Müslüman bile bırakmadılar. Osmanlı eserlerinin hemen hemen tamamı yok edildi ve şehrin asıl sahibi olan Macarlar bile uzun müddet şehre giremediler. Macarlar ise Abdurrahman Abdi Paşa’nın kahramanlığını asırlar boyunca unutmadılar ve çok daha sonraları şehit düştüğü yere Macarca ve Türkçe olarak, üzerinde son derece anlamlı ifadelerin yazılı olduğu bir mezar taşı diktiler.

“Kahraman düşmandı, rahat uyusun”

Bu mezar taşında “145 yıllık Türk egemenliğinin son Budin Valisi Abdurrahman Abdi Paşa, bu yerin yakınında 1686 Eylül ayının 2. günü öğleden sonra yaşamının 70. yılında maktul düştü. Kahraman düşmandı, rahat uyusun!” yazılıdır.

145 yıl boyunca eyalet merkezimiz olan, Osmanlılar için son derece önemli olan bu merkezin kaybı şüphesiz acı bir duygu idi ve şairler Budin’i konu edinen pek çok şiirler yazdılar.

İşte, o şiirlerden biri:

Nazlı Budin

Ötme bülbül ötme, yaz bahar oldu
Bülbülün figanı bağrımı deldi
Gül alıp satmanın zamanı geldi
Aldı Nemçe bizim nazlı Budin’i

Macarlar kadar olamıyoruz!

İbret verici ve efsanevi mücadelesini düşmanlarına bile ayakta alkışlattıran, Abdurrahman Abdi Paşa’yı, kahraman silah arkadaşlarını, sonsuz minnet, şükran ve rahmetle yâd ediyorum. Mekânları cennet olsun…

Biz geride kalanlara da diyorum ki, düşmanlarının bile takdirini kazanmış bu yiğit ve müstesna şahsiyetlerimizin torunları olarak bizler, onların bıraktığı mirasa, hatırata ne kadar sahip çıkıyoruz? Bugün mirasları üzerinde oturduğumuz ecdadımızın Eyüp Sultan’da, Edirnekapı’da, Topkapı da, Zeytinburnu’nda, Karacaahmet’te ve diğer hazirelerdeki mezar taşları ne durumda haberimiz var mı?!..


NİDAYİ SEVİM

Yorumlar

Hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.

Yorum Yap

2016 Zümra İlim | All Rights Reversed.
Web Tasarım: Markalize