Aile Hayatı Kadın Çocuk Eğitimi
2016-03-23 15:32:40 Yönetici 0 Yorum

SİZİN EVDE DE ‘ERGEN’ VAR MI?

Ergenlik dönemi

Ergenlik dönemi; kızlarda 9–12, erkeklerde 12–15 yaşları arasında başlayıp 20–21 yaşlarına kadar devam eden; ruhsal, bedensel ve cinsel gelişimlerin çok hızlı olduğu bir dönemdir. Ergenlik, çocukların çocukluktan çıkıp yetişkinliğe adım attıkları bir dönemdir.

Ergenlik döneminde, çocukların düşünce boyutu, fiziksel değişimle birlikte aynı oranda gelişmediği için, boy olarak yetişkin gibi olmalarına rağmen, davranışsal boyutuyla çocuksu olurlar. Çocuklar, bu dönemde fiziksel olarak gelişmiş; davranışsal olarak çocuksu olmalarından dolayı bir ikilem içinde olurlar. Bir de buna ailenin beklentileri eklenince problem daha da büyür. Aileler bu dönemde çocuklara karşı yaklaşımlarını ve değerlendirmelerini doğru yapmak zorundadırlar. Sağlıklı bir hayat yaşamaları, dengeli birer birey olabilmeleri hatta ileride sağlam karakterli olabilmeleri dahi, ebeveynlerin bu dönemdeki davranışlarına bağlıdır.

Ergenlik döneminde çocuklar, her yönden ciddi bir değişim yaşarlar. Fiziksel, duygusal, cinsel, sosyal… Bu kadar çok şeyin bir arada değişmesi, başlı başına bir stres kaynağıdır. Bu yeni kişiliğe ve yetişkin olmaya uyum sağlama süreci ise başka sıkıntıları beraberinde getirir. Baştanbaşa değişen ve gelişen bir kişilik, kişinin sadece kendisi için değil ailesi için de çok zordur. Eskiden çok iyiyken, sonra da bir anda kötüleşen, “Çocuğumuzu tanıyamaz olduk!” dedirten, birçok yetişkinin nasıl davranacaklarını bilemedikleri bir dönemdir ergenlik dönemi...

Ergen olmak mı zor ergen ailesi mi?

Anne-babalar, çocuk büyüdükçe daha uslanır daha az sorun çıkarır sanırlar. Her şeyin yoluna girdiğini sandıkları bir dönemde, birden ortaya çıkan huysuzluklara, tedirginliğe ve nedensiz öfke patlamalarına bir anlam veremezler. Eve dilediği gibi girip çıkmak isteyen, çok zor beğenen, en yumuşak ikazlara bile çok sert karşılık veren genç karşısında ne yapacaklarını bilemezler ve çoğunlukla soğukkanlı da kalamazlar.

Sevecen ve yumuşak bir yaklaşımı bile geri çeviren, üstüne varılınca öfkeden deliye dönen ya da kendisini tamamen iletişime kapayan genç karşısında bocalar, nasıl tutum takınacaklarını bilemezler. Çocuklarının kendilerini hiçe saydığını, kendileriyle hiç bir şey paylaşmak istemediklerini, hatta kendilerine düşman gözüyle baktığını görmek, bir anne babanın karşı karşıya kalabileceği en zor durumlardan biridir. Zira dünyada ergen olmaktan daha zor bir şey varsa o da ergenlik çağındaki bir gencin anne babası olmaktır.

Aileye düşen görevler

Bu dönemin sağlıklı atlatılabilmesi ise doğru bir iletişime bağlıdır. Bunun için de anne babalara düşen bazı görevleri şu şekilde sıralayabiliriz:

1. Ergenlik çağındaki çocuklara her zamankinden daha fazla anlayış ve sabır gösterilmeli.

2. Ergenlere karşı tavırlarda kararlı ve tutarlı olunmalı. Sonradan ‘evet’ denilecek şeylere ilk başta ‘hayır’ denilmemeli.

3. Ergenlerin ani ve tepkili davranışlarına fevri hareketler yerine; soğukkanlı bir şekilde yaklaşılmalı.

4. Ergenlerle iletişim kurarken bir yetişkin gibi hareket edilmeli. Onları dinlerken samimi olunmalı.

5. Ergenlerin ailesini ikinci plana itip arkadaşlarını ne kadar ön plana çıkarsa da her zaman anne babalarının doğrularını kullanacakları unutulmamalı.

6. Ergenlerin yetişkinlik davranışları ile çocuksu davranışları arasındaki ikilemlerde, anne babalarının davranışlarının onlara yol gösterici olacağı unutulmamalı.

7. Her zaman olduğu gibi ergenlerin olumsuz davranışları yerine, olumlu davranışları görülerek, geri bildirimler (takdir, teşekkür vbg.) ona göre verilmeli.

8. Ergenlere disiplin adına konulacak katı kurallar, onların ailelerinden uzaklaşmalarına, arkadaşlarıyla daha çok yakınlaşmalarına sebep olacağı unutulmamalı.

9. Ergenlere uzun uzun nasihatlerden, eleştirici yaklaşımlardan kaçınılmalı. Takdir edersiniz ki ne çocuklar, ne gençler ne de ihtiyarlar, eleştirici yaklaşımlardan hoşlanmazlar.

10. Ergenlerin problemleri, kapı aralığı veya ayaküstü dediğimiz konuşmalardan uzak durularak, uygun ortam ve zamanlarda çözülmeye çalışılmalı. Hele başkalarının yanında sahip oldukları problemler asla masaya yatırılmamalı. Başkalarının yanında ikaz ederek rencide edilmemeli.

11. Bu büyük çocuklara, yaşlarına uygun sorumluluklar verilerek, kendilerine güvenildiği ve her zaman yanlarında olunduğu hissettirilmeli.

12. Ergenlere, olumlu duygularının yanında, olumsuz duygularını da anne babalarıyla paylaşması için gereken güven, samimiyet ve cesaret verilmeli.

13. Ergenlerle iletişim kurarken, “ben dili”ni kullanmaya dikkat edilmeli.

14. Aile içi kararlarda, ergenlere söz hakkı verilerek, aile için kendisinin vazgeçilmez olduğu hissettirilmeli.

15. Ergenlerin bu dönemde derslere karşı isteksizliklerine gereken anlayış gösterilerek, onların motive olması sağlanmalı.

16. Ergenlik dönemindeki bu çocuklara, ergenlik dönemi hakkında gerçekçi bilgiler verilerek, akran grubundan edineceği yanlış veya kulaktan dolma bilgilerden uzak durmaları sağlanmalı.

17. Ergenlik döneminde çocukların dini konulara merakları artacağından, bu konularda da doğru bilgileri doğru yerden öğrenmeleri sağlanmalı.

18. Ergenlerin istek ve ihtiyaçlarına diğer dönemlere nazaran daha duyarlı olunmalı. Bu çocuklara ‘hayır’ deneceği zaman, uygun ve yumuşak bir şekilde ifade edilmeli.

19. Çocukların bu dönemde model arayışına karşı aile, her şeyiyle çocuğa örnek olmaya çalışmalı.

20. Bu dönemde, çocukların kendilerine saygısının gelişimine bağlı olarak duygu, düşünce ve davranışlarına saygı gösterilmeli.

21. Ergenlere sürekli öğüt ve nasihat vermek yerine, onları anlamaya çalışılmalı.

22. Ergenlerin çocuksu davranışları görmezden gelinerek, yetişkinlik davranışları desteklenmeli.

23. Çocukluk döneminde olduğu gibi ergenlik döneminde de ergenler adına onların işlerini düşünmekten ve onları yapmaktan kaçınılmalı. Kısacası onların sorumlulukları alınmamalı, kendi görevleri onlara bırakılmalı.

24. Çocuğun arkadaş çevresine dikkat etmekle beraber, olumsuz arkadaş çevresinden onları uzak tutmalı.

25. Ergenlerle kurulacak iletişimde onu anladığınızı, ona güvendiğinizi, düşüncelerine saygı duyduğunuzu hissettirdiğiniz ölçüde, bu dönemi sağlıklı geçireceği bilinmelidir.

Gencin ruh hali ve yaklaşımlar

Ergenlik döneminde genç kendi şahsiyetini oluşturmaya çalışır. Bunun sancısını çeker. Manevi dünyasını oluşturmaya çalışır. Gördüğü yaşadığı beğendiği birçok hatıranın, geleceğindeki hayallerinin ve o anın kendisi üzerindeki etkisiyle adeta, birçok farklı kimlik edinir ve bırakır. Her edindiği kimlikten bir parçaya sahip olur. Genç en sonunda, bu parçalarla anlamlı bir bütün oluşturmaya çalışır. Adeta bir fırtınanın ortasındadır. Ve selamete çıkmak istemektedir.

Yapması gereken bu sıkıntılı, kasvetli, stresli ve fırtınalı dönemden, doğru kararlarla, gençliğin dingin sularına şahsiyetini kazanarak çıkmaktır. Doğru kararlar alması ve selamete çıkması için cevap vermesi gereken çok önemli sualler vardır. Bu dalgalı dönemlerde ona sahip çıkacak, doğru kararlar vermesine ve aradığı cevapları bulmasına yardım edecek en yakın kişiler ise elbette ki ailesi olacaktır.


M. EMİN KARABACAK

Yorumlar

Hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.

Yorum Yap

2016 Zümra İlim | All Rights Reversed.
Web Tasarım: Markalize