Aile Hayatı Kadın Çocuk Eğitimi
2016-03-23 15:33:18 Yönetici 0 Yorum

EŞLERİN BİRBİRLERİ ÜZERİNDEKİ HAKLARI

İnsanın fıtratı gereği bir eşe ihtiyacı vardır. İnsan yine fıtratı gereği, sıcak bir yuvaya, hayatını birlikte geçirebileceği, duygularını paylaşabileceği ve anlaşabileceği bir eşe, sahip olacağı çocuklara muhtaçtır. Konuya bu açıdan baktığımızda, insanın bir eşe olan ihtiyacının sadece cinsel tatmin ihtiyacının giderilmesinden ibaret olmadığı anlaşılacaktır.

Evlilik bir hayat arkadaşlığıdır. Hayatın sayısız zorlukları, bu birlik sayesinde daha kolay aşılabilir. Eşlerin, birbirlerine maddi ve manevi olarak destek vermeleri, yardımlaşmaları, hayatın zorluklarını aşma mücadelesindeki başarılarını da artacaktır.

Evliliğin mutlu bir aile yuvası haline gelmesi ve sağlıklı şekilde yürütülebilmesi için kadın ve erkeğin, eşler olarak belli ölçülere dikkat etmeleri ve bazı hakları yerine getirmelerini gerektirir. Bu hakların bir kısmı ortak ve karşılıklı riayet edilmesi gereken haklardır. Bu haklardan bir kısmı erkeğin hakları, bir kısmı da sadece kadına ait haklardır. Faziletli âlimlerden Mehmet Emin Er Hoca Efendi bu hakları şu şekilde ifade eder:

Kocanın hanımı üzerindeki hakları:

* Kocasının, Allah’ın emirlerine aykırı olmayan tüm isteklerine uymak,

* Nefsini şüpheli durumlardan ve davranışlardan korumak,

* Ev işlerini yapmak,

* Kocasının izni olmadan onun malından kimseye bir şey vermemek,

* İzinsiz evinden dışarı çıkmamak,

* Kocası evde bulunmadığı zaman, sorumluluk yüklenerek ona bağlılığını sürdürmek; doğru, isabetli davranmak. Evde bulunduğu zamanlarda da sevinçli ve mutlu olmak,

* Kocasından gücünün yetmeyeceği şeyi istememek, zira kanaatkârlık faziletli hanımların sıfatıdır.

* Dini vecibelerin edasında gayret sarf etmek, özen göstermek,

* İzinsiz nafile oruç tutmamak,

* Nefsinde eşinin haklarına öncelik vermek. Eşinin akrabalarına ve özellikle annesine ikramda bulunmak.

Kadını eşine sevdiren davranışlar

Kadın eşinin muhabbetine vesile olacak davranışlar sergilemelidir. Onlar ise şunlardır:

* İçeri girdiğinde ayağa kalkmak, güler yüzle karşılamak.

* Paltosunu ve elindeki eşyaları almak.

* Mal ve güzelliğini eşinin başına kakmamak.

* Giyim ve yeme işinde eşini sıkıntıya sokmamak.

* Eşine eziyet etmemek, sesini onun sesinden daha yüksek etmemek.

* Gıyabında ona dua etmek.

Rivayete göre Asr-ı Saadette bir kadın, kocası eve geldiğinde “Hoş geldin evimin efendisi” diyerek tatlı dil ve güler yüzle onu karşılardı.
Ayakkabısını alıp abasını asardı. Eğer onu üzüntülü gördüyse; “Eğer üzüntün ahiret için ise Allah ziyade etsin. Eğer dünya için ise Allah onu senden gidersin” derdi. Kocası, bu durumu Peygamber sallallâhu aleyhi vesellem Efendimize haber verince, Efendimiz sallallâhu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Ey filan! Benden ona selam söyle ve ona haber ver ki, o şehitlerin sevabını kazanmıştır.”

Kadının eşi üzerindeki hakları

Ayet-i kerimede şöyle buyruluyor: “Meşru surette erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi, kadınların da onlar üzerinde hakları vardır.” (el-Bakara 2/228)

Kadının kocası üzerindeki haklarını şu şekilde sıralayabiliriz:

* Mehrini vermek.

* Meşru sûrette nafakasını temin etmek.

* Helal malı talep etmek ve ondan nafakasını vermek.

* Dini vecibeleri öğretmek. (Aksi halde hanım âlimlerden sorup öğrenmek için evden çıkabilir.)

* Eşinin sırrını açıklamamak. (Karşılıklı olarak)

* Gayret sahibi olmak.

Meşhurdur, “Kâdı hikâyesinde” olduğu gibi her müslüman erkeğin; eşine düşkün, iffetli, namuslu, mert ve vakarlı olması gerekir. Kâdı’nın hikâyesi ise şudur: Bir kadın mehrini vermeyen kocasını dava edince, kâdı, kadının örtüsünü açmasını ister. Yabancıların yanında eşinin örtüsünün açılmasını hazmedemeyen koca, borcunu ikrar eder. Kadın kocasının bu davranışına karşı mehrini ona hibe eder.

* Güzel ahlâk ile muamele etmek. Dilini hata yapmaktan, zararlı sözlerden ve kavgadan muhafaza etmek. Allah Teâlâ, Nisa Suresi, 19. ayette; “Onlarla iyi geçinin” buyurmuştur. Peygamber Efendimiz de sallallâhu aleyhi vesellem kadınlar konusunda; “Allah’tan korkun!” buyurmuştur.

* Eziyetlerine tahammül etmek, sabır gösterip hoş görülü davranmak.

Bu konuda: “Resulullah sallallâhu aleyhi vesellem çocuklara ve ailesine karşı insanların en hayırlısı idi” şeklinde hadis-i şerif vardır. Ayrıca Kur’ân-ı Kerim’de; “Sizin için Resulullah’ta iyi örnek vardır” buyrulmuştur.

* Memnun ve hoşnut edici şekilde şakalaşmak, oynamak, latife yapmak.
    


Peygamber Efendimiz sallallâhu aleyhi vesellem eşi ile şaka yapardı. Hz. Aişe validemiz ile koşu yarışması yapmıştır. Ebû Hureyre’den nakledilen bir hadis-i şerifte, Peygamber Efendimizin sallallâhu aleyhi vesellem şöyle buyurduğu ifade edilmektedir: “İmanca kâmil mümin, ahlâken iyi olup ailesine daha zarif ve şefkatli olandır."

* Koca, hanımının görüşüne uygun veya aykırı davrandığı her durumda hak çizgiden ayrılmamalıdır.

* Ailesinin yanına girdiğinde selâm vermek. Üzüntülü gördüğünde gönlünü almak.

* Çocuk terbiyesinde yardımcı olmak,

* Bir günden fazla küs durmamak,

* Hanımının kötü huyunu görünce (suçu) kendine hamletmek, gazabı baskın olduğunda susmak.

* Sevinçle hizmet ettiğinde, Allah’a şükür ve sena etmek.

* Geçim ve ev idaresinde müşavere etmek.

* Eşinin günah olmayan kusurlarını görmezden gelmek.

* Zaruret olmaksızın kalabalık yerlere çıkmasına müsaade etmemek.

* Hanımına ahlâk dışı bir şey öğretmemek, değerli ve süslü elbiseler giydirmemek.

* Hanımının izni olmaksızın nutfeyi azl etmemek.

* Üzüntülerini, kederlerini, borçlarını ve düşmanlarını söylememek. (Bunlar, kadına kaldıramayacağı yükler getirir.)

* Yüzüne karşı ve arkasından hayır dua etmek.

Müslüman kadının Allah’a karşı âdâbı:

* İmanlı, iffetli ve taatli olur.

* Beş vakit namazını dosdoğru kılar.

* Farzlarla olan sünnetleri ve nafile namazları kılar.

* Malının zekâtını verir.

* Ramazan ayında orucunu tutar ve teravihini kılar.

* Nafile oruç tutar.

* Mahremi ile hac ve umre eder.

* Yabancılarla halvet etmez, (Namahremle, içli-dışlı, samimi olmaz.)

* Şeri tesettüre riâyet eder.

* Kalabalık yerlere girmez.

* Mahremi olmayanlarla musafaha etmez, tokalaşmaz.

* Mahremsiz yolculuğa çıkmaz.

* Allah’ın takdirine razı olur.

* Ailedekilerden sorumlu olduğunu bilir.

* Tüm arzusunun, Allah rızası olmasını ister.

* İyiliği emreder, kötülüğü yasaklar.

* Erkek kıyafeti giymez.

* Mahremi olmayan evde soyunmaz.


MEHMET EMİN ER HOCAEFENDİ (RAHMETULLâHİ ALEYHİ)

Yorumlar

Hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.

Yorum Yap

2016 Zümra İlim | All Rights Reversed.
Web Tasarım: Markalize