Aile Hayatı Kadın Çocuk Eğitimi
2016-03-23 17:09:23 Yönetici 0 Yorum

YALANCI BİR ÇOCUK YETİŞTİRMENİN YOLLARI (!)

Aile boyu yalan

Henüz ortaokul birinci sınıfa başlayan öğrenci, uygunsuz söz ve davranışlarıyla arkadaşlarını, hatta öğretmenlerini rahatsız etmektedir. Bu duruma okul yönetimi el koyar. Aile telefonla aranır. Fakat ailenin verdiği telefon yanlıştır. Telefon numaraları çocuktan istenir. O da yalan yanlış numaralar verir. Okul yönetimi, ne yapar eder, aileye ulaşır. Anne ve baba okula davet edilir. Durum aileye izah edilir.

Telefon numarası konusunda bir yanlışlık olduğunu iddia eden aile bireyleri, çocuğun davranışları konusunda hemfikirdir: “Bizim çocuk, kötü sözler söylemez, kötü şeyler yapmaz.” Rehberlik servisi, anne ve baba ile ayrı ayrı konuşmayı dener.

Önce babayla görüşülür, kötü sözler ve davranışlar konusunda. Rehberlik uzmanının ısrarlı soruları karşısında babanın son sözü: “Bazen haberler veya maç izlerken ağzımdan küfür ve kötü sözler kaçırıyorum.” olmuştur. Bu sefer anne ile görüşür rehberlik uzmanı. Köşeye sıkışan anne: “Ben çocuğuma söz geçiremiyorum ki. Baba sabah evden çıkıyor, gece yarısı geliyor. Oğlum okuldan gelince çantasını kapıdan içeri atıp sokağa çıkıyor ve geç vakitlere kadar sokakta oynuyor. Babasına söylesem hemen dövüyor. Ben de söyleyemiyorum. Ne yapacağımı şaşırdım?”

Olanlara canı sıkılan rehberlik uzmanı, ister istemez: “Bunları baştan beri söyleseydiniz de başka şeyler konuşsaydık” diyerek tepkisini dile getirir.

Evet, bu olayda mükemmel bir çocuk (!) yetiştirmek için her şey var değil mi? Aile boyu yalan, şiddet, kötü söz, saygısızlık... Aile ise çocuklarının yanlış davranışlarını hâlâ bir türlü kabullenmek istemiyor.

İyi bir taklitçi olan çocuğun ilk taklit edeceği kişiler anne ve babasıdır. Bu yüzden anne babalar, kendilerinin küçük örneği olan çocuklarının yanında söz ve davranışlarına dikkat etmek, onlara çok iyi örnek olmak zorundadırlar.

Yalancı bir çocuk yetiştirmenin başlıca yolları nelerdir?

Birbirinize (anne baba olarak) ve başkalarına karşı yalan söyleyiniz. Bu yalanlarınıza çocuğunuzu da ortak ederseniz başarı oranınız daha da artar. Bütün gününü komşuda geçiren bir anne, akşam olduğu zaman yemek yapamamasının bahanesi olarak eşine “Akşam oldu, işlerimi bitiremedim” diyebilir ve bunu, “Annem, evden dışarı hiç çıkmadı” dedirterek çocuğuna onaylatabilir.

Eşinin izin vermediği bir yere giden bir hanım, “Oraya gittiğimizi sakın babana söyleme” diye sıkı sıkı tembih edebilir. Telefonla kendisini arayan ve misafir gelmek isteyen bir arkadaşıyla çocuğunu konuşturup, “Annem evde yok”, “Annem hasta” veya “Annem temizlik yapıyor” dedirtebilir. Bir baba, kapıdan kendini soranlara “Babam, evde yok” dedirtebilir. Öğretmeni çağırdığı zaman, “Babam şehir dışında veya hasta” diye söyletebilir. “Konuştuklarımızı veya olanları sakın annene söyleme” diye akıl verebilir; hatta “Söylemezsen sana dondurma vs. alacağım” diye rüşvet teklif edebilir.

Böylece aracı olarak kullandığınız çocuk, genellikle istediklerinizi yerine getirecek ve yalancılık konusunda büyük kazanımlar elde ederek profesyonel bir dolandırıcı, hayatını yalanlar üzerine inşa eden, insanları aldatmaktan çekinmeyen bir yetişkin olacaktır.

Çocuğunuza yerine getiremeyeceğiniz sözler veriniz. “Sana bilgisayar alacağım, sana bisiklet alacağım, seni sinemaya götüreceğim...”

diyerek, ondan bir işi yapmasını veya başarılı olmasını isteyiniz. Sonra da çeşitli bahaneler uydurarak, verdiğiniz sözleri yerine getirmeyiniz.

Böylece çocuğunuz sözünde durmayan, emanete ihanet eden bir yetişkin olacaktır. (!)

İşledikleri suçun niteliğine bakmadan azarlayıp döverek çocuklarınızı korkutun. Böylece sizden korkar ve her işledikleri suçun arkasından mutlaka yalana başvururlar. Size güvenmedikleri için başları belaya girdiğinde yada size danışmaları gerektiğinde, size sormayacak anlatmayacaklardır.

Doğru söylediği bir söz veya anlattığı bir olaydan sonra onu cezalandırınız. Hele hele, “Doğru söylersen seni cezalandırmayacağım” dedikten sonra, yine de onu cezalandırırsanız hem güven duygusunu yıkmış olursunuz hem de onu önü alınmaz yanlışlıklara sevk edersiniz. (!)
Çocuğunuza durumu kurtarmak için “küçük” ve “masum” diye ifade ettiğiniz yalanları söylemenin zararı olmadığını öğütleyin. Hem “küçük” ve “masum” dediğiniz zaman, hali hazırda teşvikte de bulunmuş oluyorsunuz.

Söylediği “küçük” yalanları görmezden geliniz, hatta hayranlığınızı belli ediniz. Böylece daha büyük yalanlar söylemesine de zemin hazırlamış olursunuz. (!)

Eğer çocuğunuzun büyük bir yalancı, meşhur bir dolandırıcı, zafiyet sahibi bir rüşvetçi olmasını istiyorsanız bunları eksiksiz yapınız. Şayet bunları yapıyorsanız da isteseniz de istemeseniz de çocuğunuz büyük bir yalancı olacaktır, biliniz. Kim bilir belki bir gün tarihe geçecek kadar büyük bir sahtekâr olur. Siz de yaşarsanız, onun bu haliyle gururla övünürsünüz. Ölmüşseniz de ne kadar övünülürse o kadar övünür, sevinç duyarsınız mezarınızda… (!)

Elbette kimse çocuğunun böyle olmasını istemez. Allah’a ve ahiret gününe iman eden müminler, böyle bir çocuğun dünyada da ahrette de ne büyük bir bela ve musibet olacağını bilirler. Hem fıtratı bozulmamış bir insandan başkası, çocuğunun yalancı, güvenilmez bir sahtekâr olmasını da istemez.

Bu sakıncalı söz ve davranışları uygulamaları halinde, çocuklarına büyük bir kötülük yaptıklarını her akl-ı selim sahibi insan bilir. Biz, sebep sonuç ilişkisi içerisinde, “Bu tür davranışlara başvurulması halinde, elde edilecek sonuç bundan başkası olmaz” diyerek, tehlikeye dikkat çekmeye çalışıyoruz sadece…

Doğru ve dürüst bir çocuk
nasıl yetiştirilir?

Yalan söylemek; çocuklarda görülen davranış bozukluklarının en önemlilerindendir. Birtakım ayrıntılara dikkat ederek, çocuğunuzun yalan söylemesini ve yalancı olmasını engelleyebilirsiniz. Nedir o ayrıntılar diye sorulacak olursak:

• Aile içinde veya başkalarına karşı asla yalan söylemeyiniz. Unutmayınız ki çocuklar, büyüklerinin söz ve davranışlarını örnek alırlar.

• Çocuğunuzun söylediği küçük yalanları fark ettiğiniz zaman, ona doğrudan öğüt vermek yerine, masallar ve hikâyeler anlatarak yalan söylemenin kötü bir alışkanlık olduğunu hissettirin. (Mesela, Yalancı Çoban masalı...)

• Eğer yalan konusunda ısrar ederse, uygun bir dille doğruyu söylemesi için kılavuzluk ediniz ve sonuçta özür dilemesini sağlayınız. Bu şekilde de yalan söylemesini engelleyemiyorsanız uygun yaptırımlarla (şiddet hariç) söylediği yalanın bir bedeli olduğunu hissettiriniz.

• Çocuklar hayal dünyalarında canlandırdıkları bazı şeyleri olmuş gibi anlatabilirler. (Bu durum ileri derecede olursa uzman bir psikologdan yardım istenmeli). Böyle durumlarda hayali olarak anlatılanlarla, yalan söylemeyi karıştırmamalı. (Çocuk, yalan konusunda karşısındakini inandırmak için ısrar eder, fakat hayali olarak anlattıklarında aynı ısrarı göstermez.)

• Çocuğunuza veya başkasına karşı yerine getiremeyeceğiniz sözler vermeyiniz. “Bir kimse bir çocuğa ‘Gel sana şunu vereceğim’ der ve sonra da vermezse bu sözü bir yalandır.”

• Hangi konuda olursa olsun çocuğunuzu aldatmayınız. “Çocuklar, doktora gidiyoruz; siz evde oturun.” Diyerek, sinemaya veya gezmeye gitmek gibi...

• Başarısız olduğunuz konularda sürekli olarak bahaneler üretmeyiniz.

• Basit sebeplerden dolayı çocuğunuzu azarlayıp döverek korkutmayınız.

• Söylediği doğru sözler veya anlattığı doğru olaylardan dolayı onu cezalandırmayınız.

• Doğruları söylediği zaman takdir etmesini biliniz. Her şeye rağmen uyarıda bulunmak istiyorsanız bunu uygun bir dille yapınız.

• Aile içinde şiddete yer vermeyiniz. Yıkıcı, baskıcı, sert, kaba tutum ve davranışlardan sakınınız.

• Çocuğunuzdan gücünün üzerinde iş istemeyiniz. O, kendisine verilen görevin üstesinden gelememişse yalana başvuracaktır.

• Çocuğunuz sık sık yalana başvuruyorsa önce (anne baba olarak) kendinize ve aile içi ilişkilere dikkat etmelisiniz. Sonra arkadaş ve okul ortamını, çocuğunuzun günlük hayatını ve psikolojik durumunu gözlemlemelisiniz. Gerekirse uzman bir psikologdan yardım isteyebilirsiniz.

• Yalan söylediğini anladığınızda hemen “Yalancı!”, “Yalan söylüyorsun!” diyerek tepki göstermeyiniz. Niçin yalan söylediğini veya bunu alışkanlık haline getirip getirmediğine dikkat ediniz.

• Yalan söyleyip söylemediğini fark ettirmeden kontrol edin. “Dersine çalıştın mı? Ödevini yaptın mı?” yerine “Kitabını getir, birkaç soru sorayım; defterini getir, yaptığın ödevi göreyim” diyerek, yalan söylemesini engellemiş olursunuz.

• Çocuğunuza yalan söylememe konusunda örnek olun ama her doğrunun her yerde söylenmemesi gerektiğini de hissettiriniz. Doğrunun söylenmemesi, yalan söylemeyi gerektirmez.

NOT: Bu yazı, Mustafa Uslu’nun Kolay Anne Baba Rehberi isimli eserinden faydalanılarak hazırlanmıştır.


MUSTAFA USLU

Yorumlar

Hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.

Yorum Yap

2016 Zümra İlim | All Rights Reversed.
Web Tasarım: Markalize