Şiir Edebi Yazılar Genç Köşe Sıradışı Olaylar Takvim Hikmetli Sözler Tavsiye Edilenler Sizden Gelenler
2016-03-28 15:32:58 Yönetici 0 Yorum

ELMA KURDU

Hey içimdeki! Kimsin sen, aşağılık serseri?
İçimdeki elma kurdu... Nasılda çöreklendin kaldın...

Ne diyorsun duyamıyorum? Ne?..
“Aşk” mı?.. Ne aşkı?.. Aşk kiim sen kim? Kendini aşka yamayan serseri, aranır mı aşk bu çöplüklerde?..

Bir elma kurdu gibi içerden yedin bitirdin benliğimi, ah vefasız, semizleştin durdun! “Koynumda yılan beslemişim” misali...

“Hasbiyallah” (Allah subhanehu ve Teâlâ bana yeter) diyorum, Allah’a sığınıyorum, senin şerrinden. Ölüm gerçeğinin soğuk çehresi geliyor gözümün önüne. Hem hakikat olarak hem nasihat olarak, her şeyi yarım bırakan ölüm ancak sana yeter, ne diyeyim...

Ölüm yarım bırakınca hayatı, bardakta yarım kalan çay, yarım kalan sigara, yarım kalan ihtiraslar, yarım kalan aşklar, yarım kalan resimler, yarım kalan namazlarım. Yarım kalan işlerim...

Bir gün, her şey ansızın yarım kaldığında ve o gün sen de soğuk bir ceset olduğunun akşamında, duvarda puslaşan siluetler, batmakta olan güneşin denize düştüğü yakamozlar misali kaybolup gittiğinde…

Bu film, burada bitip “SON” yazdığında, sokak lambaları göz kırpacak ardından. “İşte bak, bu da gitmeyeceğini sanıyordu!” der gibi...

Ne oldu şimdi, bu zalimin sana yar olacağını mı sanıyordun? Bir soğuk odada, bir soğuk betona, sere serpe yığılıp kaldığında, demezler mi adama; hani sen dik başlıydın, ‘Eyvallah’ın yoktu kimseye... Bu dik başlılığını bir gün olsun nefsine gösterseydin ya! Ama yook... Bu elma kurduna inat gitmeliyim...

“Allahaısmarladık anne” deyip bu sefer gerçekten gitmeliyim.
“Ölmeden önce ölünüz” fermanı gereği, ölmeye gitmeliyim.
Ölümsüzlük iksirinden bir katre alıp kendimi bulmaya gitmeliyim…

Yoksa bu elma kurdu, kalbimi başka türlü öldürecek.

Annemin, “Üstüne bir şeyler al, üşüteceksin” dediğini duyar gibi oluyorum.
Sevgili anneciğimin sesi nasıl da özlem dolu, çınlıyor kulaklarımda. Hayır, anne! O çok sevdiğim ceketimi, hüzne bürünmüş gece giysin artık. Koynuna almış hicranlar beni, artık duramam...

Ah zavallı bedenim ve ruhum!.. Bir elmanın, kurdunu beslediği gibi beslendi durdu zalim nefsim.

Birçok kimse, ibadet ederken bile ruhunu değil, nefsini beslediğinin farkında bile değil. Bu nefis denen doyumsuz azgın atın, gemini dizginleyen babayiğitlere helal olsun!

Sonra…

Bir seher vakti, annemin duasıyla bir umut, bir ateş tutuşmuştu sanırım, daha doğrusu öyle hatırlıyorum...

Eşelenen küllerde belki bir köz kalmıştır... Umudum sönen ateşte...

Çıkmayan candan ümit kesilmez.

Ölüm dağlara hüzün bırakınca; denizlere suskunluk, martılara sessiz çığlıklar bırakınca, ben beni yiyip bitirmeden, sen beni bırakma Rabbim!

Sahibim sensin...


ZEKERİYA MARAL

Yorumlar

Hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.

Yorum Yap

2016 Zümra İlim | All Rights Reversed.
Web Tasarım: Markalize