Sokaklarda açık saçıklığın alabildiğine arttığı, televizyon ve gazetelerde müstehcen resimlerin her geçen gün fazlalaştığı, internet vasıtasıyla pornografinin rahatça erişilebildiği bir ülkede yaşıyoruz. Nefsin tahrik edilmesi, şehvetin gayri tabii vasıtalar (pornografi vb.) ile tahrik edilmesi sonucu, özellikle bekâr gençliğimiz çoğunlukla bu günaha düşmekte, el ile istimna problemi ile karşı karşıya kalmaktadırlar.

Kişinin kendisini eli ile tatmin etmesi haramdır.(1) Bu haramlık durumunu nakleden büyük fakih ve Mevlana Halidi Bağdadi Hazretlerinin halifesi, âlleme İbni Abidin merhum, şehvetin galebe çalıp; kalbin şehvete aşırı meyletmesi sonucu zinaya düşme tehlikesi durumunda el ile istimnaya cevaz vermiştir. Ancak bu cevazda, akıldan çıkarılmaması gereken durum, zina tehlikesidir. Zina tehlikesi yokken eli kullanarak istimna yapmak, İbni Abidin merhum tarafından haram olarak telakki edilmiştir. (2)

Mastürbasyon; yani şehvetin gayri tabii yollar ile izalesi, insan ruhunda onulmaz yaralar açmaktadır. Bugün psikologlar, bu işe müptela olanlarda aşağılık kompleksi başta olmak üzere, dalgınlık ve karamsarlık gibi pek çok ruhi sıkıntının zuhur ettiğini beyan ediyorlar.

Bu işe uzun süre devam etmenin kimi cinsi sapkınlıkları da beraberinde getirdiği ve hafıza kaybına yol açtığı, Bediüzzaman tarafından nakledilmektedir.(3)

Bu günaha düçar olmamak için gençlerimiz, gözlerini haramdan sakınmalıdırlar. Bunun yolu da harama düşme tehlikesi olan ortamlara ve imkanlara yaklaşmamalarıdır. İyi arkadaş edinmek, yalnız kalmamak gibi tedbirler de faydalı olacaktır.

Erken evlenme imkânı bulamayan gençler, nefislerini oruç ile dizginlemelidir. Şehvete karşı nafile oruç, Efendimiz aleyhisselatu vesselamın tavsiyesidir.

Abdullah bin Mesud radıyallahu anhın naklettiği bir hadisi şerifte, Efendimiz aleyhisselam şöyle buyurmaktadır: “Ey gençler topluluğu, sizden evlenmeye gücü yeten evlensin. Çünkü evlilik gözü harama bakmaktan son derece önleyici, iffeti de en iyi koruyucudur. Evlenme masrafına gücü yetmeyen kimse de oruç tutsun. Çünkü oruç, kuvvetli bir şehvet kırıcıdır.”(4)

Notlar: 1- Tefsirü'n-Nesefî, c. 3, s. 114. 2- İbni Âbidin, c. 2, s. 100; c. 3, s. 156. 3- Kastamonu Lahikası, s. 92. 4- İbni Mâce, Nikâh, 1.

AHMED HALİLOĞLU