Münzevi yaşadı, sessizce gitti

"Amatörlük denen o ruh var ya o ruh insanın içinden çıkmıyor. Ben hâlâ bu kadar sevilip sayılmama, çizgim kabul edilmesine rağmen bir çekingenlik, bir amatörlük tutkusunu içimden atamadım.

Birisine karikatürü teslim ederken beğenecek mi beğenmeyecek mi diye gözüm üzerindedir." 60 yıllık sanat hayatında mizah dünyasına Topuz, Mıstık, Küçük Afacan gibi tiplemeleriyle birlikte yüz binlerce karikatür hediye eden Vehip Sinan, usta çizgilerinin altında yatan ruh haletini bir röportajında bu cümlelerle ifade etmişti. Önceki akşam İstanbul'da vefat eden 81 yaşındaki çizgi ustasının cenazesi, dün Fatih Camii'nde öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Eski Kozlu Mezarlığı'nda defnedildi. Şeker hastalığından muzdarip olan Sinan, mikrobik bir rahatsızlık sebebiyle cumartesi gecesi rahatsızlanmış, 29 Mayıs Hastanesi'ne kaldırılmıştı.

1929 yılında İstanbul Şehremini'de dünyaya gelen Vehip Sinan, 3-4 yaşlarındayken eline geçen her kâğıdı karalayarak çizimler yapmaya başladı. Aksaray'da Şöhret Şekercisi'nin yanındaki evlerinin cumbasından gördüğü tramvay durağındaki subayları çizmek en büyük merakıydı. Babası vefat edip de ailesinin geçimini sağlama yükü üzerine kalınca biraz da zoraki olarak Bâbıâli'ye girdi. İlk çizimleri Ceylan dergisinde 1955 yılında yayınlandı. Birçok dergide, Yeni Asya, Zaman, Yeni Şafak ve Türkiye gazetelerinde çizdi. Günlük siyasî karikatürleri ve çizgi romanlarıyla çizgi sanatına büyük katkı sağladı. Bilhassa çocuk dergilerine çizdiği Mıstık ve Topuz'da şiddet ve argo hiç yer almadı. Topuz çizgi romanları, Nesil Çocuk Yayınları tarafından 2009 yılında tekrar yayın hayatına kazandırıldı.

Evlenmeyen ve kız kardeşiyle birlikte yaşayan Vehip Sinan, münzeviyane bir hayat sürdü. Çizgilerini evinde hazırladı. Uzun süredir çalışmalarına ara veren usta sanatçı için 27 Şubat'ta Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde İBB Kültür AŞ tarafından "Sevimli Çizgilerin Sevecen Babası Vehip Sinan" başlıklı bir vefa programı gerçekleştirilmişti. Vehip Sinan, karikatür sanatına bakışını şöyle özetlemekteydi: "Karikatür bir abartma sanatıdır bence. Sözle ve yazıyla aslında hepimizin, herkesin durmadan yapageldiğimiz bir şey. Çizgiyle yapıldığı zaman ise bambaşka bir anlam ve önem kazanıyor. Alanı ve tesiri de hayli genişliyor. Sadece güldürmeyi, gülümsetmeyi hedef aldığı zaman hüzün veriyor bana. Karikatürün düşündürme, mesaj dağıtma fonksiyonu başta gelmeli."

'Çizgileriyle yürekleri sevindirdi'

Vehip Sinan'ın cenazesine İstanbul Kültür AŞ Genel Müdürü Nevzat Bayhan, karikatürist Salih Memecan, Yavuz Bahadıroğlu ile yakınları katıldı. Kendisini işlerinden tanıdığını söyleyen Salih Memecan, "Vehip Bey'in karikatürist olarak çocukları ciddiye alması, çocuklar için karakterler oluşturmuş olması çok önemli. İçe kapanık olduğunu öğrendiğimde hüzün duydum, ama insan karikatüristlerden bekliyor." dedi. Yazar Yavuz Bahadıroğlu ise Sinan'ı "Yazar, çizer, yürek adamıydı. Sanki dünyadan bıkmış ve uzlete çekilmiş gibiydi. Tasavvuf kültürü olan, Efendimiz'e hayran, çizgileriyle ezilmiş yürekleri sevindiren, inşirah bulduran, rahatlatan bir insandı." şeklinde tanımladı. Elif Dergisi Yayın Yönetmeni Suat Alkan ise son görüştüklerinde Sinan'ın "Çizerken canlanıyorum." dediğini aktardı. ZAMAN

ELİF KAYA