Şiir Edebi Yazılar Genç Köşe Sıradışı Olaylar Takvim Hikmetli Sözler Tavsiye Edilenler Sizden Gelenler
2016-03-28 18:15:05 Yönetici 0 Yorum

MORAL DÜNYASI DERGİSİNDEN BU SAYISINI HERKESE TAVSİYE EDİYORUZ

Mahremiyet Eğitimi Allah'ın Emridir
    


Moral Dünyası dergisi bu ayki kapak dosyasında mahremiyet bilincinin çocuklara nasıl kazandırılabileceği konusuna ayırmış. Konu hakkında din adamı, pedagog, psikiyatrist ve sosyologların görüşlerini alarak çocuklara mahremiyet bilincinin kazandırılmasında dikkat edilmesi gereken noktaları sormuşlar.

Moral Dünyası dergisi kapak dosyalarının ilkinde; Dr. Jale Şimşek, mahremiyet eğitiminin dini bir gereklilik olduğuna vurgu yaparken ikinci dosyasında Uzman Pedagog Adem Güneş çocuklara mahremiyet bilincinin kazandırılmasında nelere dikkat edilmesi gerektiğini izah ediyor.

Bir diğer dosya da Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çocukların televizyon seyrederken karşılaştıkları ve mahremiyet bilincini zedeleyecek görüntüler karşısında anne-babaların nasıl davranması gerektiğini izah ederken son kapak dosyasın da Sosyolog Doç. Dr. Ali Murat Yel, cinsel eğitim ile mahremiyet eğitimi arasındaki farklara dikkat çekerek cinsel eğitimin okullarda verilmesinin yanlışlığına dikkat çekiyor.

Çocuk terbiyesinde çok önemli bir açığı kapatacağına inandığımız Moral Dünyasının bu sayısını tüm Gülistan Dergisi okurlarımıza tavsiye ediyor, kapak yazılarından bir tanesini de aşağıda istifadenize sunuyoruz.

 

Mahremiyet Eğitimi, Dinî Gerekliliktir...

Din, ebeveyne anne-baba olmanın getirdiği mesuliyetlerden biri olarak; çocuklarını, edeple ilgili örtünme ve mahremiyet mevzularını yaşlarına uygun şekilde öğreterek yaşamalarını sağlamalarını ister.


Mahrem, Arapça’da ”haram”dan mastar bir kelimedir. Haram, şer’an doğru görülmeyen, yasak demektir. Yasak olan şey ise ”mahrem”dir. Yani haram olan şey için ”mahrem” denir. Yasaklılık haline de ”mahrumiyet” denir.

Mahrem ve mahremiyet kelimelerinin kullanım yerleri, dinî hükümlerle ilgili yasak olan her şey ve her yer için olmuştur. Bunları başlıca üç başlık altında toplamak mümkündür:

1- Nikâh düşmeyen yakın akrabalar

2- Sırları bilme, gizliliklere vakıf olma, başkalarına söylememe

3- Herkese açılmayan şeyin hali

Mahremiyet kelimesi son zamanlarda, insanın vücudu için de kullanılır olmuştur. Bu sözle, insanın vücudunda bakılması, dokunulması haram olan bölgeler ifade edilmektedir. Ayrıca insanın özeli, cinsel konulardaki gizliliği bu kelimelerle anlatılmaktadır.

Kimler mahremdir?

İslam dini, kendisiyle evlenilmesini haram kıldığı kişiler için Nisa Suresi 23. ayette şöyle der: “Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren analarınız (sütanne), süt bacılarınız, eşlerinizin anaları, kendileriyle birleştiğiniz eşlerinizden olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız size haram kılındı. Eğer onlarla (nikâhlanıp da) henüz birleşmemiş iseniz kızlarını almanızda size bir mahzur yoktur. Kendi sülbünüzden olan oğullarınızın eşleri ve iki kardeşi birden almak da size haram kılındı; ancak geçen geçmiştir. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.”

Bu ayetten anlaşılan şudur ki, bahsi geçen akraba ve nikâhla yakınlık doğanlar mahrem kişilerdir. Yani kendileriyle nikâh kıyılamaz. Kendilerine nikâh düşmeyen kişiler yaşamları içinde hareket ederken birbirlerinden kaçmazlar. Başka bir deyişle bu kişiler arasında bakma, dokunma, tesettür sorunu yoktur.

Söz gelimi; halalar, teyzeler yeğenleriyle kendi çocukları gibi oturur, kalkar, temas edebilirler. Tesettür sınırları kendi çocuklarıyla olan sınırların aynısıdır. Amcalar, dayılar da yeğenleriyle aynı durumdadır. Bir kız çocuğu, dayısı ve amcasıyla babasıyla olduğu gibidir. Kuzenler (kardeş çocukları) arasında ise namahrem durum vardır.

İnsanın mahrem yerleri, kadın veya erkek oluşuna, karşısındaki insana göre değişir. İslâm hukukçularına göre erkeğin mahrem yerleri, göbek ile dizkapağı arasıdır. Müslüman kadının Müslüman kadına karşı edep mahalli de yine göbek ile dizkapağı arasıdır. Kadının erkeğe karşı mahrem yerleri, Hanefi ve Mâlikî mezhebine göre yüz ve elleri dışında bütün vücududur. Şafii ve Hanbeli mezheplerine göre ise kadının bütün vücudu mahremdir.

Ailede mahremiyet ve çocuklar

Aile mahremiyetinden bahsederken çocukların da mahremiyetlerinden bahsetmek gerekir. Çocukların sıfır yaştan itibaren kendi kendilerine yetebilecekleri yaşa kadar bakımlarını, tuvalet temizliklerini, banyolarını yaptırmak anne ve babanın görevidir. Çevrede, çocuklarının temizlikleriyle uğraşırken onların edep yerlerine bakmamaları veya dokunmamalarını gerektiren yaşları bilmeyen ebeveynlerin olduğu görülmektedir. Aslında insanın mahremiyetleri küçük yaşlardan itibaren derece derece başlar ve buna evvela anne-babanın uyması zorunludur.

Bu noktada din, ebeveyne anne-baba olmanın getirdiği mesuliyetlerden biri olarak; çocuklarını, edeple ilgili örtünme ve mahremiyet mevzularını yaşlarına uygun şekilde öğreterek yaşamalarını sağlamalarını ister.

Çocuklara mahremiyetleri öğretilirken kendilerine son derece şefkatli ve saygılı olunmalı, onlara önemsenildiği hissettirilmelidir. Bu durumda çocuklar öncelikle kendilerine saygılı olmayı ve kişiliklerini adım adım kazanmayı başaracaklardır. Öte yandan ebeveynlerinin mahremiyetlerine de saygılı, koruyucu olacaklardır. Böylece çocuklar dinlerini yavaş yavaş, yaşlarına uygun olarak kavrayacaklardır.

İmam-ı Azam Ebu Hanefi’ye göre; çok küçük çocukların, yani sıfırla dört yaş arasının edep yeri yoktur. Bu yaştaki çocukların kız olsun erkek olsun tüm bedenine dokunmak, bakmak, sevmek mübahtır. Dört-on yaş arası çocukların ön ve arka uzuvları, bunların etrafı, uyluklar, edep yerleri olarak kabul edilir. Bu yaştaki çocukların edep bölgelerine dokunmak caiz değildir. Fakat bu bölgelere bakmanın bir sakıncası yoktur.

On yaşından sonra çocukların edep yerleri, namazda ve namaz dışında, buluğ çağına gelmiş bir erkeğin edep (avret) yerleri gibi kabul edilir. Bu noktada, kız çocuğu olsun, erkek çocuğu olsun fark etmez.

Vücudunun dinen örtülmesi gerekli yerleri olmayan çocukların bedenî temizliklerini anne-baba, erkek-kız çocuk ayırımı olmadan yapabilir. Yaşı itibariyle edep durumu beliren çocukların, edep (avret) sınırları gözetilerek edep bölgeleri örtülmek suretiyle ve bu bölgelere dokunmadan bedenî temizlikleri yapılır. Edep bölgelerinin, başka bir deyişle mahrem bölgelerinin temizliğini çocukların kendilerinin yapması istenmelidir. Bu tutum, çocukların cinsiyet ve kişiliklerinin kazandırılarak yetiştirilmesinde çok önem arz eder.

Çocukların mahremiyeti noktasında, erkek-kız kardeşlerin yatakları, mümkünse odaları ayrı tutulmalıdır. Aynı odada yatan, ama yatakları ayrı olan erkek-kız kardeşlerin iç çamaşırları da tam tesettür yapıcı olmasına dikkat edilmelidir. Kardeşler arasında mahremiyet bilinci işlenmelidir. Birbirlerinin mahrem yerlerine ne bakmanın, ne de dokunmanın uygun olmayacağı; her çocuk için edep bölgesinin kendisine özel olduğu, muhafaza edilmesi gereği onların anlayacağı şekilde anlatılmalıdır.

Anlatılanlara anne-baba olarak da uyulduğu sürece çocuklar, terbiye noktasında çok ilerlemeler kat ederler.


MORAL DÜNYASI DERGİSİ

Yorumlar

Hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.

Yorum Yap

2016 Zümra İlim | All Rights Reversed.
Web Tasarım: Markalize