Güncel Fetvalar İnanç Esasları Temel Dini Bilgiler Namaz Hocası Edep - Adap Faydalı Yazılar Gönül Sohbetleri Dua
2016-03-29 13:22:03 Yönetici 0 Yorum

RAMAZAN FIKHI

Ramazan orucuna ne zaman niyet edilir?

Hanefi mezhebine göre, Ramazan orucu için öğlene kadar niyet edilebilir. Ramazan orucunun kazası; bozulmuş bir nafile orucun kazası; kefaret oruçları ve mutlak adak oruçları için niyetin geceleyin yapılması şarttır.
Şafii mezhebine göre ise Ramazan’da farz oruç için yahut kaza ve adak gibi oruçlar için geceden niyetlenmek şarttır. Gece niyet getirilmediği takdirde, gününe gün kaza etmek gerekir.
Maliki mezhebine göre, Ramazan ayının başında bir niyet getirilirse kâfidir.

Oruçlu bir kimse gözüne ilaç damlatır ya da merhem sürerse ve yahut sürme çekerse orucu bozulur mu?

Hanefi ve Şafii mezheplerine göre, oruçlu bir kimse gözüne ilaç damlatabildiği gibi merhem de sürebilir. Çünkü göze ilaç damlatmak, merhem sürmek ve sürme çekmek, orucu bozmaz. Hatta oruçlu kişi, sürmenin yahut damlanın tadını boğazında hissetse bile bozulmaz.

Oruçlu olan kimsenin kulağına ilaç veya su akıtılsa orucu bozulur mu?

İmam-ı Azam’a göre, kulağa konulan ilaç orucu bozar. Su ise bozmaz. Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre, kulağa ne akıtılırsa akıtılsın orucu bozmaz. (Cevhere; 1/182)
Şafii mezhebine göre ise ilaç ya da su, kasten kulağa akıtılırsa oruç bozulur. Yalnız, kulağın dış tarafını yıkamak isterken, içine girerse oruç bozulmaz. (Fetava el-Kübra; 2/74)

Oruçlu olan kimsenin abdest esnasında ağzına su verirken boğazına su kaçarsa orucu bozulur mu?

Oruçlu olan kimsenin, abdest esnasında ağzına su verirken boğazına su kaçsa oruçlu olduğunu hatırlamadan ağzına su almışsa ittifakla orucu bozulmaz.

Hanefi mezhebine göre, oruçlu olduğunu bildiği/hatırladığı halde, ağzına su verirken boğazına kaçsa orucu bozulur ve kaza etmek zorundadır. (el-Mebsüt; 3/66)
Şafii mezhebine göre ise oruçlu olduğunu bildiği halde mübalağa yapmadan (çokça olmayan miktarda) ağzına su almış ve boğazına kaçmış ise orucu bozulmaz. Fakat mübalağa yapmış/abartmış ise orucu bozulur. Yalnız abdest ve gusül gibi mecburi olan şeylerden başka bir maksat için su verirse orucu bozulur. (Muğni'l-Muhtaç; 1/429)

İğne vurdurmak orucu bozar mı?

Ebu Yusuf, İmam Muhammed ve Şafii mezhebine göre, iğne yaptırmak orucu bozmaz. Fakat İmam-ı Azam'ın görüşüne göre, iğne yaptırmak orucu bozar. (el-Mebsüt; 3/68)

Buna göre hasta olan bir kimse, gece vakti iğnesini yaptırmaya gayret sarf etmelidir. Bu sebeple, hayati bir tehlike olmadıkça, iğne yaptırmanın iftardan sonraya bırakılması daha uygun olur.
Hanefi olan bir kimse, gece vakti yaptıramazsa veya fazla hasta olursa Ebu Yusuf ve İmam Muhammed'e göre iğnesini yaptırır. İmam-ı Azam’ın muhalefetinden kurtulmak için de ihtiyaten gününe gün kaza etmesi iyi olur. Kaza etmese de bir şey lazım gelmez.

Kendi kendine gelen kusma sebebiyle oruç bozulur mu?

Dört mezhebe göre de kendi kendine gelen kusuntu sebebiyle oruç bozulmaz. Ebu Hureyre radıyallahu anhudan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: “Oruçlu iken, istemeyerek kusan kimseye kaza gerekmez. Kim de kendi isteği ile kusarsa orucunu kaza etsin.” (Ebu Davud)
Hanefi ve Şafii mezhebine göre, kendi kendine gelip de önlenemeyen kusma orucu bozmaz. Yalnız, kusmuk geriye dönerse ve kendisini zorlayarak kusan kimse böyle değildir. Onun kazası gereklidir.

Oruç tutan bir kimse kan verebilir mi?

Hanefi mezhebine göre, kan vermek orucu bozmaz. Ancak vücudu güçsüz düşürecek derecede kan aldırmak mekruhtur.
Şafii mezhebine göre ise oruçlu iken her türlü kan aldırmak mekruhtur.

Yaşlılık sebebiyle oruç tutmaya dayanamayan insanlar ne yapmalıdır?

Hanefi ve Şafii mezhebine göre, senenin bütün aylarında oruç tutmaktan aciz olan, çok yaşlı erkek ve kadınların oruç tutmamaları caizdir. Bunların oruçlarını kaza etmeleri de gerekmez. Çünkü oruç tutabilecek durumda değildirler. Bu durumdakilerin, tutamadıkları her günün orucuna bedel bir fidye vermeleri gerekir. Çünkü Allah-u Zülcelâl bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: “Oruç tutmaya gücü yetmeyenlerin bir yoksulu doyuracak kadar fidye vermeleri gerekir.” (Bakara; 184)

Kadınlar özel hallerinde oruç tutabilir mi?

Hanefi ve Şafii mezhebine göre, özel günlerinde kadının oruç tutması haram olup tuttuğu oruç geçerli değildir. Bu durumdaki kadınlar, tutamadıkları oruçları temiz günlerinde kaza ederler. Namazları ise kaza etmeleri gerekmez. (Durrü'l-Muhtar; 2/116, el-Mühezzeb; 1/117)

Oruçlu bir kimse banyo yapabilir mi?

Hanefi ve Şafii mezheplerine göre, ağızdan ve burundan içeriye su kaçırmamak şartı ile oruçlu kimsenin bir göle (veya denize) girmesinde veya banyo yapmasında bir sakınca yoktur. Bu durumda da orucun bozulması söz konusu değildir. Ancak Şafii mezhebinde, kasten kulağa akıtılan su orucu bozduğu için ihtiyatlı davranmak gerekir.

Dil ile niyet edilmeden tutulan oruç caiz olur mu?

Hanefi ve Şafii mezheplerine göre, orucun caiz olabilmesi için niyetin dil ile söylenmesi şart değildir. Sadece kalpten oruca niyet etmek yeterlidir. Ancak dil ile de niyet etmek müstehaptır.

Balgamı yutmak orucu bozar mı?

Hanefi mezhebine göre, balgamı yutmak orucu bozmaz. Çünkü bunlar beyinden gelmektedir. Ancak en iyisi, bunlar pis olduğu için dışarı atmaktır. Böylece ‘Balgamı yutmak orucu bozar’ diyen alimlerin muhalefetinden kurtulmuş olunur.

Şafii mezhebine göre, balgam boğazda ‘Ha’ harfinin çıktığı yeri aşıp ağza kadar çıkmış ve ihtiyari (isteğe bağlı) olarak yutulursa oruç bozulur. Ancak gayri ihtiyari olarak yutulmuşsa oruç bozulmaz.

Diş arasında kalan bir şey yutulsa oruç bozulur mu?

Hanefi mezhebine göre, diş arasında kalan ve nohut tanesinden büyük olan bir yemek artığını yutmak orucu bozar. Fakat nohut tanesinden küçük olan bir yemek artığını yutmakla oruç bozulmaz.
Şafii mezhebine göre, kasıt olmaksızın kişinin dişleri arasında kalan yemek artıklarını yutmasıyla orucu bozulmaz. Çünkü bunda kendi iradesi yoktur. Fakat bu yemek artıklarını dışarı atmak mümkün olduğu halde, dışarı çıkarmaz da yutarsa yutulan şey nohut tanesinden küçük de olsa orucu bozar.

Nefes darlığı olan bir hasta oruçlu iken oksijen tüpü kullanabilir mi?

Hanefi ve Şafii mezheplerine göre, kullanmadığı takdirde hayati tehlike olan ve bu nedenle oksijen kullanma ihtiyacı duyan bir hasta oruçlu iken oksijen kullanabilir. Bu durumda oruç bozulmaz.

Oruçlu, imsak vaktinin girmediğini zannederek yemek yer, sonra da imsakten sonra yemek yediğinin farkına varırsa orucuna bir zarar gelir mi?

Oruç tutan bir kimse imsak vaktinin girmediğini zannederek yemek yer, sonra da imsakten sonra yemek yediğinin farkına varırsa orucu bozulur. Yaptığı bu işte kasıt olmadığı için günahkâr olmaz ama orucunu kaza etmesi gerekir. (el-Mebsût; 3/55)

Hilalin görülmesi herhangi bir ülkede sabit olursa dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan bütün Müslümanlara oruç tutmak farz olur mu?

Hanefi mezhebine göre, dünyanın herhangi bir ülkesinde rü'yeti (görülmesi) hilal sabit olursa, dünyadaki bütün Müslümanlara oruç tutmak ve bayram yapmak farz olur.

Şafii mezhebine göre, seferilik mesafesinde veya daha uzak yerlerde ne oruç tutmak ve ne de bayram yapmak hususunda o ülkeye tabi olunmaz. Ancak bir ülkede rü'yeti hilal sabit olduğundan, oranın hakimi oruç tutmak veya bayram yapmak için hüküm verirse hakimiyeti altında bulunan herkes hakimin hükmüne uymaya mecburdur. (Fetava el-Kübra; 3/81)

Bu gün hemen bütün Müslümanlar namazlarını, alametleri gözleyip tespit ederek değil, takvime bakarak, ezanı dinleyerek kılmaktadırlar. Güneşin hareketini ve buna göre ışık ve gölge durumunu hesap ederek takvim yapmak ile ayın hareketini hesap ederek ay takvimi yapmak arasında, ilmî ve şer'i bakımdan bir fark yoktur. Oruçlarımızı açarken de yine takvimlere bakmakta, güneşin batışını buradan öğrenmekteyiz. Şu halde, muteber takvimlere uymak en çıkar ve tutarlı yol olmaktadır. Buna göre, rü'yeti hilal ve bayram meseleleri için birbirimize buğz edip tekfir etmenin bir anlamı yoktur. (Farklı görüşlerden dolayı, müslümanlar arasında fitneye sebebiyet verilmemelidir. Herkes kabul ettiği görüşe göre hareket edebilir.)

Kaynak: Seyda Muhammed Konyevî; Günümüz Meselelerine Fetvalar, Reyhanî Yayınları, 2004, İstanbul.


KISSA

‘Onlar oruç tutmadı’

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem, bir gün ashabına oruç tutmalarını emrederek:
- Ben izin vermeden kimse orucunu açmasın, buyurur.
Herkes orucunu tutar. Akşam olunca, teker teker müracaat edenlere, iftar müsaadesi verir. Bu arada bir adam gelerek:
- Ya Resulallah! İki genç kız oruç tuttu ve yoruldular. Zat-i âlinize gelmeğe utanıyorlar. Müsaade buyurursanız iftar etsinler, dedi. Resul-i Ekrem (sav) müsaade etmedi. Adam iki defa daha geldi. Sonunda Resulullah (sav)
- Onlar oruç tutmadılar. Bütün gün insanların etini yiyenler, nasıl oruçlu olurlar? Git onlara söyle, oruç tuttularsa istifra etsinler bakalım, buyurdu.
Adamcağız gitti, gerekeni söyledi. Onlar da denileni yaptı ve kan parçaları kustular. Adam Resulullah Efendimize dönerek vaziyeti bildirdi. Bunu üzerine Sevgili Peygamberimiz (sav):
- Nefsim kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki; eğer kusmayıp bu kan parçaları midelerinde kalsaydı, onları cehennem ateşi yerdi.
Allah-u Zülcelâl bizleri, oruçlu olduğu halde gıybet ve dedikodu yaparak insan etini yiyenler gibi olmaktan muhafaza etsin. (Âmin)


GÜLİSTAN

Yorumlar

Hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.

Yorum Yap

2016 Zümra İlim | All Rights Reversed.
Web Tasarım: Markalize