Güncel Fetvalar İnanç Esasları Temel Dini Bilgiler Namaz Hocası Edep - Adap Faydalı Yazılar Gönül Sohbetleri Dua
2016-03-29 14:15:27 Yönetici 0 Yorum

TEMİZLİK VE TUVALET ADABI

TEMİZLİK (TAHÂRET)

Taharet, maddi ve manevi kirlerden temizlenmek demektir. Taharet, bir kısım ibadetlerin şartı, başlangıcı ve anahtarıdır. İbadetlerin yapılabilmesi için temiz olmak şarttır. temizlenmeden Allahu Zülcelal’in manevi huzuruna girilemez.

Bunun için İslam dini temizliğe çok büyük bir önem vermiştir. Nitekim Allahu Zülcelal bir ayet-i kerime de şöyle buyurmuştur: “Orada tertemiz olmayı seven kimseler vardır. Allah da çokça temizlenenleri sever.” (Tevbe; 108)

Bu ayet-i kerime, Kuba halkı hakkında nazil olmuştur. O zaman Hz. Peygamber (a.s.v) Kuba halkına; “Allah, temizlik hususunda sizi övmektedir. Siz ne yaparsınız ki, böyle bir övgüye mazhar oldunuz” diye sormuş, onlarda; “Biz (Tuvalette taharet alırken) su ile temizleniriz.” demişlerdir. (Tirmizi, Ebu Davud, İbn-i Mâce))

Buna bakarak biz de taharetimizi güzel almamız, vücudumuzu kirlerden temizlememiz ve abdestimizi en güzel şekilde almamız lazımdır. Eğer bunları layıkı ile yerine getirebilirsek, ayet-i kerime de medhedilen insanların içine gireceğimiz gibi, Allahu Zülcelal’in medhine mazhar olabiliriz.

TAHÂRETİN KISIMLARI

Taharet başlıca iki kısma ayrılır;
1- Tahâret-İ Kübra (Büyük Taharet): Cünüplük ve kadınlara has olan hayız ve nifas hallerinin sonunda kanın kesilmesinden sonra gusül yapmaktır.

2- Taharet-İ Suğra (Küçük Taharet): Abdest almayı gerektiren bir halin olması durumunda abdest alarak temizlenmektir.

TUVALET ADABI

Dediğimiz gibi, İslam dini temizliğe çok büyük bir önem vermiştir. Onun için Hz. Peygamber (a.s.v) bir Hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: “Temizlenmek, imanın yarısıdır.” (Müslim)

Müşriklerden birisi, Selman-ı Farisi (r.a)’ye gelerek; “Peygamberiniz size her şeyi, hatta tuvalette oturup nasıl temizleneceğinizide mi öğretiyor?” deyince, Selman-ı Farisi (r.a) şöyle cevap vermiştir;
“Evet, büyük ve küçük abdest bozarken kıbleye karşı dönmekten, sağ el ile taharetlenmekten, üçten az taşla, tezek veya kemikle istinca yapmaktan bizi nehyetti.” (Ebu Davud, Tirmizi)

Tuvalete Girerken Okunacak Dua:

“Bismillahi Allahümme inni euzü bike min el-Hubsi vel habaisi”
(Allah’ın adıyla. Ey Allah’ım! (Kovulmuş birer pislik olan) dişi ve erkek şeytanların şerrinden sana sığınırım)

Hanefi ve Şafii mezhebine göre tuvalet adabı şunlardır:
1- Tuvalete girerken sol ayak ile girilmelidir.
2- Kıbleye yönelik oturmamalıdır. Hanefi mezhebine göre, sahrada ve binaların içinde yüzü ve sırtı kıbleye dönmek Tahrimen mekruhtur. Şafii mezhebine göre, tuvaletin her tarafı kapalı olmak şartıyla yüzü ve sırtı kıbleye çevirmek caizdir.
3- Rüzgara karşı hacet yapılmamalıdır.
4- Her hangi bir özür yoksa ayakta bevl etmemelidir.
5- Karınca ve benzeri böceklerin yuvalarına hacet yapılmamalıdır.
6- Kırda bulunan kimse, hacetini yapmak için insanların göremeyeceği tenha bir yer seçmeli ve kendisini gizlemelidir.
7- Yol üzerine, mescidlerin etrafına, durgun ve akarsulara, meyveli ağaç altlarına hacet yapılmamalıdır.
8- elbisesini tam çömelirken açmalıdır.
9- Otururken ağırlığını sol ayak üzerine vermelidir. (Bu şekilde boşaltın daha kolay olur.)
10- Tuvalete başı açık olarak girmemelidir.
11- Ön ve arkayı sol el ile temizlemelidir.
12- tezek gibi pis olan eşyalarla temizlik yapmamalıdır.
13-Tuvalette iken konuşmamalı, din ve dünya işi düşünülmemelidir. Avret yerine ve çıkan pisliğe bakmamalıdır.

Tuvaletten Çıkarken Okunacak Dua:

“Gufraneke, elhamdülillâhillezî ezhebe anni-l ezâ ve âfâni”
(Allah’ım! Affına sığınıyorum. Bana eziyet veren şeyi gideren ve bana afiyet veren Allah’a hamd olsun)

İSTİNCÂ ve İSTİBRA

İstinca, ön ve arkadan çıkan bulaşıcı pislikleri su, taş ve benzeri şeylerle temizlemektir. İstinca da su esas ise de, taş ve benzeri şeyler ile istinca yapmakta caizdir.

Erkeklerin adetlerine göre, yürüyerek, öksürerek, yaslanarak veya başka şekillerde, idrar sızıntıları kesilip, temizlendiğine dair kalben kanaat getirinceye kadar idrar sızıntılarını gidermeye çalışmaları gerekir ki, buna istibra denir.

Hanefi ve Şafii mezhebine göre, Bu gibi durumlarda idrar sızıntılarının kesildiğine kalben kanaat getirilmedikçe abdeste başlamak caiz değildir.

Kadın, erkek gibi hareket ederek, yürüyerek, öksürerek ve ayaklarını yere vurarak istibra yapmaz. Kadının bu tür istibraya ihtiyacı yoktur. Kadının istibrası hacetini gördükten sonra bir müddet beklemektir. Bundan sonra avret mahallini yıkayarak abdest alabilir.

Abdullah bin Abbas (r.a)’dan rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (a.s.v) iki kabrin yanından geçerken şöyle buyurmuştur;
“Bunlar azab içindedirler. Fakat (onların) azabları büyük günahlardan dolayı değildir. Bunlardan birisi, bevlettikten sonra tam olarak kendisini temizlememesinden, diğeri ise, koğuculuktan dolayıdır.” (Nesai)

Bu Hadis-i şeriftende anlaşıldığı üzere, istibra yapılmadığı zaman, akan idrar damlaları kabir azabına sebeb olmaktadır. Onun için tam olarak istibra yapmalı, daha sonra abdestini almalıdır.

İstinca ve istibra yaparken, kalbin huzurlu olmasına dikkat etmeli, kendi kendine; “Ben Allahu Zülcelal’in huzuruna çıkıyorum. O’nunla münacaatta bulunacağım. Onun için çok iyi temizlenmeliyim” diye düşünmelidir.

Huzurlu bir şekilde yapılan taharet, abdestin huzurlu bir şekilde alınmasına sebeb olur. Huzurlu olarak alınan bir abdestte, namazın huzurlu olarak kılınmasına sebeb olur.

Netice olarak taharet, ibadetimiz için çok önemli bir konu olduğundan dolayı, taharetimizi elimizden geldiği kadar tam olarak yapmaya özen göstermeliyiz. Çünkü tam olarak temizlenmediğimiz zaman, kalan pislikler elbisemize bulaşacağı için bu elbise ile kılacağımız namaz da geçerli, sahih olmaz.


GÜLİSTAN ARAŞTIRMA SERVİSİ

Yorumlar

Hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.

Yorum Yap

2016 Zümra İlim | All Rights Reversed.
Web Tasarım: Markalize