Güncel Fetvalar İnanç Esasları Temel Dini Bilgiler Namaz Hocası Edep - Adap Faydalı Yazılar Gönül Sohbetleri Dua
2016-03-29 15:17:27 Yönetici 0 Yorum

MESTLER ÜZERİNE MESHETMEK

Mesh; abdest ve gusülde yıkanmamasına ruhsat verilen mest, sargı ve yaranın üzerine ıslak el ile meshetmektir.

Mest; ayak topuklarını kapsayacak şekilde, ayağa giyilen deri ve benzeri şeylerden yapılmış olan bir ayakkabıdır. Hanefi ve Şafii mezhebine göre, mest bir ruhsattır. Yolculuk ve ikamet esnasında, bilhassa kış aylarında insan için çok büyük bir kolaylıktır.

MESTİN ŞARTLARI

Hanefi ve Şafii mezhebine göre mestin şartları şunlardır;
1-) Abdest veya guslü tamamladıktan sonra meshin giyilmesi,
2-) Mestin suyu içine geçirmeyecek bir tarzda olması,
2-) Meshin meste elverişli olması, bununda üç şartı vardır;

a-) Topuklarla birlikte aşık kemiklerine kadar ayakları örtmesi,
b-) Temiz olması,
c-) Bu mestlerle ara vermeksizin normal bir yürüyüşle en az bir fersah (Takriben 8 km) yürüyebilme imkanının olması.

Mestler üzerine meshin müddetinin başlangıcı:

Hanefi ve Şafii mezhebine göre, Mestler üzerine meshin müddetinin başlangıcı, giyildikten sonra abdestin bozulması ile başlar. Mesela; sabahleyin fecir doğarken abdest alıp mestlerini giyen ve ancak ikindi vaktinde abdesti bozulan kimsenin mestlerinin müddeti, abdestinin bozulduğu ikindi namazından itibaren başlar.

Hanefi mezhebine göre, Mukim olan kimse, ikamet süresi (yani bir gün bir gece) içinde sefere çıkarsa, mestin müddeti, seferi müddete yani seferi müddeti olan üç gün üç geceye tamamlar. Seferi iken yolculuğu sona erip, mukim olduğu zaman ise, bir gün bir geceyi tamamlar.

Şafii mezhebine göre ise, mukim olan bir kimse, mestini mesh ettikten sonra sefere çıkar veya seferde iken mesheder sonra mukim olursa yalnız bir gün bir gece meshedebilir.

MESHİ BOZAN ŞEYLER

Hanefi ve Şafii mezhebine göre abdesti bozan şeyler meshi de bozar.
Ayrıca mesh şu durumlarda da bozulur;
1-) Mesh müddetinin tamam olması,
2-) mestin birinin veya ikisinin aynı anda ayaktan çıkması,
3-) Ayakta yıkanması gereken bir yerin görünmesi,
4-) Guslü gerektiren hallerden birinin zuhur etmesi.
Bir kimse müddetin bitip bitmediğinden şüphe ederse meshedemez.

SARGI VE YARA ÜZERİNE MESHETMEK

Hanefi mezhebine göre, Sağlık yönünden yaranın üzerindeki sargıyı çıkarmanın veya çıkarıp yarayı su ile yıkamanın mümkün olmadığı ya da zararlı olduğu zamanlarda, o yara veya sargı üzerine mesh etmek caizdir.

Şayet yara, çözülüp tekrar sarılabilecek biçimde sarılmış ve yaranın etrafı su ile yıkandığı takdirde zarar görmeyecek nitelikte ise; sargı çözülür, yaranın etrafı su ile yıkanır ve sudan zarar görecek yaranın üzerine hafifçe mesh edilip tekrar sarılır.

Kırık, çıkık ve her hangi bir yara üzerine sarılan sargı yüzeyinin en az yarısından fazlasını mesh etmek gerekir. Sargı yüzeyinin yarısını veya yarıdan daha azını mesh etmek yeterli değildir.

Üzerine mesh yapılan sargı düşerde onun yerine yeni bir sargı sarılırsa, meshi yenilemek, her ne kadar daha uygun ise de, şart değildir.

Şafii mezhebine göre, bir yeri yaralanan veya kırılan insanın yarasını sarmak durumunda kalırsa şu üç şeyi yapması gerekir;
1-) Yaralanan ve kırılan azanın sağlam olan kısmını yıkamalıdır.
2-) Sargının üzerini mesh etmelidir.
3-) Yaralanan veya kırılan azanın yıkama sırası geldiğinde, teyemmüm almalıdır.

Cünüb olan kimse için, teyemmüm ile sağlam olan tarafı yıkamak arasında tertib yoktur. Ama abdestsiz olursa yaralı olan uzvun, yıkandığı zaman teyemmüm etmesi gerekir. Çünkü abdestte tertibe riayet etmek farzdır.

Abdesti olmayan bir kimsenin iki uzvu yaralı olursa, iki teyemmüm etmesi lazımdır. Yani bir kişi abdeste başlayıp sargılı olan uzva geldiğinde kurulanacak ve teyemmüm alacaktır, sonra abdeste kaldığı yerden devam edecek ve ikinci sargılı uzva geldiğinde kurulanacak ve tekrar teyemmüm alacaktır ve bu şekilde abdestini tamamlayacaktır.

Abdesti bozulmasa bile kişi her namaz kılacağı zaman bu teyemmümü tekrarlamalıdır. (Çünkü Şafii mezhebine göre, teyemmümle sadece bir farz namaz kılınabilir) Abdest bozulmadıkça, yaralı veya kırık olan azayı teyemmüm ederken, diğer azaların tekrar yıkanması gerekmez.

Yara veya kırık üzerine sargı saran kimsenin üç durumda namazı kaza etmesi vaciptir;
1-) Abdestsiz veya cünüpken sarılan ve çözülmesi mümkün olmayan sargılardan ötürü namazı kaza etmek vaciptir.
2-) Sargı teyemmüm azalarında (Kollarda ve yüzde) olursa, yine namazı kaza etmek gerekir. Çünkü hem onun abdesti hem de onun bedeli olan teyemmümü noksandır.
3-) Sargı, yaranın haricinde kalan sağlam kısmı da kapatıyorsa, namazı kaza etmek gerekir.


GÜLİSTAN ARAŞTIRMA SERVİSİ

Yorumlar

Hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.

Yorum Yap

2016 Zümra İlim | All Rights Reversed.
Web Tasarım: Markalize