Güncel Fetvalar İnanç Esasları Temel Dini Bilgiler Namaz Hocası Edep - Adap Faydalı Yazılar Gönül Sohbetleri Dua
2016-03-29 15:47:12 Yönetici 0 Yorum

HER HASTA BEKLER ZİYARETÇİSİNİ…

Hasta ziyareti adabı

İnsan ilgiye muhtaçtır

Şu geçici dünyada başımıza bir kaza, hastalık ya da bir felaketin gelmeyeceğini nereden bilebiliriz? Böyle zamanlarda biz, nasıl aranıp sorulmak ister, bir dostun hal ve hatırımızı sormasını beklersek aynı şekilde bizim de dostlarımız, akrabalarımız ve hatta komşularımız da bizden bunu beklerler.

Her insan, ilgi görmek, ilgi göstermek, önemsenmek ve mühimsenmek ister. Bu, insanın fıtratında vardır. Her insan, ilgi ve desteğe muhtaç olarak yaratılmıştır. İnsanın bu fıtri ihtiyacı karşılanmadığı zaman, huzursuz olur, mutsuzlaşır, hastaysa hastalığı ziyadeleşir. Ekmek gibi, su gibi bir ihtiyaçtır bu.

Allah, işte bu sebeple, insanların birbirlerine destek olmasını, muhtaçların ihtiyaçlarının karşılanmasını biz kullarına emrediyor. Hazret-i Rasulullah Efendimiz de müminlerin birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılamasını, birbirlerine sahip çıkmasını, asla yalnız bırakmamalarını, hasta olduklarında ziyaretleşmelerini, birbirlerine ikramda bulunmalarını, cenazelerini teşyi edip taziye vazifelerini ifâ etmelerini, emir ve tavsiye buyurmuş, müminlerin birbirlerine karşı sorumlu olduklarını söylemişlerdir.

Ebu Hureyre radıyallahu anhudan gelen bir hadis-i şerifte, Allah Rasulü sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz, bu sorumlulukların bazılarını şöyle beyan ederler: “Müslümanın din kardeşi üzerinde hakkı beştir: Selam vermek, hastalanınca ziyaret etmek, ahiret yolculuğunda mezara kadar uğurlamak, davet ettiği zaman gitmek, aksırıp “Elhamdulillah (Allah'a hamdolsun)” deyince; “Yerhamukellah (Allah sana merhamet etsin)” diye, dua etmektir” buyurdu. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, İbn Mace)

Ebu Hureyre radıyallahu anhunun rivayetine göre, Allah’ın Resulü dedi ki: “Kıyamet günü Allah-u Zülcelâl şöyle buyurur:
- Ey Âdemoğlu! Hastalandım, beni ziyaret etmedin. Kul:
- Ya Rabbi ben seni nasıl ziyaret edeyim. Sen âlemlerin Rabbisin.
- Bilmiyor musun? Falan kulum hasta oldu. Onu ziyaret etmedin. Eğer onu ziyaret etseydin, onun yanında beni bulurdun. Allah-u Zülcelal yine:
- Ey Âdemoğlu! Bana yedirmeni istedim de yedirmedin.
- Ya Rabbi! Sen âlemlerin Rabbisin, nasıl yedireyim?
- Falan kulum, senden yiyecek istedi de yedirmedin. Eğer ona yedirmiş olsaydın, katımda mükâfatını bulurdun.
- Ey Âdemoğlu! Senden su istedim de bana su içirmedin. (Kul):
- Ya Rabbi! Sen âlemlerin Rabbisin. Sana nasıl içireyim? Deyince, Allah-u Zülcelâl de:
- Falan kulum senden su istedi, içirmedin. Eğer içirseydin, onun mükâfatını şimdi katımda bulurdun, buyurur. (Müslim)

Hasta ziyaretinin faziletleri

Hasta olan bir kimseyi ziyaret etmenin hikmetleri ve güzellikleri da azımsanmayacak kadar çoktur. Allah’ın rızasına meraklı olan ve ahiretini düşünen kimseler için de büyük kazanımları vardır. Ziyarette bulunulan hastaya moral desteğinde bulunmanın yanında, ziyaret eden kimse, bir gün kendisinin de bu şekilde sağlığından olabileceğini tefekkür etmekle kazanır. Tefekkür, müminin kendisini yenilemesi ve kendisine çeki düzen verebilmesi için büyük bir kazançtır. Büyüklerimiz “Bir saat tefekkürün, bin senelik nafile ibadetten daha hayırlı” olduğunu söylemişlerdir.

Ayrıca hadis-i şeriflerde reddedilmediği beyan edilen hastanın duasını almakla kalmaz, melekler de o kimse için dua eder, affedilmesi için yalvarırlar.

İbn Abbas radıyallahu anhudan rivayetle, Resulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Hastanın duası, hastalıktan kurtulduğu zamana kadar reddedilmez.” (İbn Ebi'd Dünya)

İbni Mace şu hadisi rivayet eder: “Bir hastanın yanına girdiniz mi, kendinize dua etmesini isteyiniz. Çünkü hastanın duası, melâikenin duası gibidir.” (İbn Mace)

Hastaları ziyaret etmek, kıymetli bir sünnettir ve içinde pek çok hayır ve mükâfat barındırır. Hazret-i Hz. Ali radıyallahu anhu Efendimizden bize ulaşan bir hadis-i şerifte, bu hakkı yerine getirenlere müjde veriliyor. Şöyle ki: “Resulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: “Muhakkak ki bir Müslüman, hasta bir din kardeşini sabahleyin ziyaret ederse sabahtan akşama kadar; akşamleyin ziyaret ederse akşamdan sabaha kadar yetmiş bin melek, günahlarının affedilmesi için Allah'a yalvarır. Ve onun için cennette bir bahçe -hazırlanmış- olur.” (Tirmizi, Ebu Davud)

Enes radıyallahu anhudan rivayetle, Resulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: “Kim, güzelce abdest alır da Allah'tan sevap ümit ederek hasta bir mü'min kardeşini ziyaret ederse cehennemden yetmiş harif uzaklaşmış olur.” buyurdu. “Ya Eba Hamza harif nedir?” diye sordum. “Senedir. (Yetmiş senelik bir mesafedir.)” buyurdu. (Ebu Davud)

Hadislerden mümin bir kardeşimiz hasta olduğunda onu ziyaret etmemizin çok mühim olduğunu anlıyoruz. Bir mümin kardeşimiz hasta olduğu halde ziyaret etmediğimizde, bu hayırlardan mahrum kalmakla beraber, Müslüman kardeşimize karşı vazifemizi de yerine getirmemiş olacağız.

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem camide bazı ashabı görmediği zaman onları sorardı. Sahabiler de hasta olduğunu söyleyince, onların ziyaretine giderdi.

Biz de mümin kardeşimiz hasta olduğunda, Peygamberimize uyarak onu ziyaret edelim. Yalnızlığın kaçınılmaz olarak yaşandığı şu fani dünya hayatında, müminler olarak birbirimizi yalnız bırakmayalım.

Hastaları Ziyaret Edebi

Mümin, hasta kardeşini ziyaretine gittiğinde şu edeplere riayet etmelidir.

* Hatanın yanında az oturmalıdır. Bir hadis-i şerifte: “Üç günden sonra, hastanın ziyareti bir devenin sağılması kadar sürmelidir. Yani ziyaretçi pek fazla oturmamalı, az oturup kalkmalı” buyurulmuştur.” (İbn-i Ebi’d-Dünya)

Hz. Enes radıyallahu anhu rivayetiyle gelen bir hadis-i şerifte ise: “Hastayı ziyaret edin, ziyareti kısa kesin. Ağır hastaya ziyaret yapılmaz. Ziyaret, üç gün sonra yapılır. En iyi ziyaret, (hastanın) yanında en az durulan ziyarettir. Taziye ise bir keredir.” buyurulmuştur. (Deylemi, Ramuzü’l –Ehadis.)

Tavus b. Keysan hazretleri bu hususta şöyle söylemiştir: “Hasta ziyaretinin en faziletlisi en hafifidir.” (İhya-i Ulumuddin)

* Hastanın yanında az konuşmalı ve hastaya az soru sormalıdır.

* Şefkat ve merhametini hastaya karşı izhar etmeli, açıklamalıdır.

* Hastanın bulunduğu halde ve mekânda, kusurlar varsa görmezden gelmelidir.

* Birden fazla ziyaret yapmak sünnettir. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem: “Hastayı ziyaret etmeyi, gün aşırı yapınız ve o ziyaretten sonra, iki gün ara verip dördüncü günü ikinci ziyareti yapınız.” buyurmuşlardır. (İbn-i Ebi Dünya)

* Hastaya, “Geçmiş olsun”, “Allah hayırlı şifa versin” diye dua etmelidir, hayırlı dilek ve temennilerde bulunmalıdır. İbn-i Abbas’ın rivayet ettiği bir hadis-i şeriften anladığımız kadarıyla: Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem hasta bir Arabî’nin halini sormak için yanına gitmiş. Herhangi bir hastayı ziyaretinde olduğu gibi ona da “Geçmiş olsun (hastalığınız) günahlarınıza kefarettir, inşaallah” buyurmuştur. (Buhari)

* Hastaların duası müstecab olduğundan, ondan dua istemelidir. Bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem: “Bir hastanın yanına girsen, sana dua etmesini ona emret (söyle). Çünkü duası meleklerin duası gibidir, müstecaptır” buyurmuşlardır. (Tirmizi)

* Hastaya moral ve ümit vermelidir. Ebu Said radıyallahu anhudan gelen bir hadis-i şerifte, Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem, “Hastanın yanına girdiğiniz zaman, ona ecel hakkında iyice soluk aldırın (yani ferahlık ve ümit verin). Bu gerçek(leşecek) bir şey gidermez (ecelin önüne geçemez) ama o hastanın ruhuna sükûn ve eminlik verir (onu ferahlandırır).” buyurmuşlardır. (Tirmizi)

Hastalandığı vakit kim yalnız kalmak ister! Elbette kimse istemez. O zaman, bu sağlıklı günlerimizde hastaları ziyaret ederek yatırım yapalım ki hastalandığımızda da unutulmayalım, olmaz mı?


DERVİŞ ENES KIR

Yorumlar

Hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.

Yorum Yap

2016 Zümra İlim | All Rights Reversed.
Web Tasarım: Markalize